ANEKDOT �A�LAYANI
Ya�am Ta�lar� A�a��daki anekdot Kellog Business School' da ( Northwestern �niversitesi ) �� �daresi mast�r ��rencileri ile Zaman Y�netimi Dersi profes�r� aras�nda ge�er. " (...) Profes�r s�n�fa girip kars�s�nda duran d�nyan�n en se�ilmi� ��rencilerine k�sa bir s�re bakt�ktan sonra, " Bu g�n Zaman Y�netimi konusunda deneyle kar���k bir s�nav yapaca��z " dedi. K�rs�ye y�r�d�, k�rs�n�n alt�ndan kocaman bir kavanoz ��kartt�. Arkadan, k�rs�n�n alt�ndan bir d�zine yumruk b�y�kl���nde ta� ald� ve ta�lar� b�y�k bir dikkatle kavanozun i�ine yerle�tirmeye ba�lad�. Kavanozun daha ba�ka ta� almayaca��na emin olduktan sonra ��rencilerine d�nd� ve " Bu kavanoz doldu mu? " diye sordu. ��renciler hep bir a��zdan " Doldu " diye cevaplad�lar. Profes�r " �yle mi? " dedi ve k�rs�n�n alt�na e�ilerek bir kova m�c�r ��kartt�. M�c�r� kavanozun a�z�ndan yava� yava� d�kt�. Sonra kavanozu sallayarak m�c�r�n taslar�n aras�na yerle�mesini sa�lad�. Sonra ��rencilerine d�nerek bir kez daha " Bu kavanoz doldu mu? " diye sordu. Bir ��renci " Dolmad� herh�lde " diye cevap verdi. " Do�ru " dedi profes�r ve gene k�rs�n�n alt�na e�ilerek bir kova kum ald� ve yava� yava� t�m kum taneleri taslarla m�c�rlar�n aras�na n�fuz edene kadar d�kt�. Gene ��rencilerine d�nd� ve " Bu kavanoz doldu mu? " diye sordu. T�m s�n�f bir a��zdan " Hay�r " diye ba��rd�. " G�ze l" dedi profes�r ve k�rs�n�n alt�na e�ilerek bir s�rahi su ald� ve kavanoz a�z�na kadar doluncaya dek suyu bo�altt�. Sonra ��rencilerine d�nerek " Bu deneyin amac� neydi " diye sordu. Uyan�k bir ��renci hemen " Zaman�m�z ne kadar dolu g�r�n�rse g�r�ns�n, daha ay�rabilece�imiz zaman�m�z mutlaka vard�r " diye atlad�. " Hay�r " dedi profes�r, " bu deneyin esas anlatmak istedi�i " E�er b�y�k taslar� bastan yerle�tirmezsen k���kler girdikten sonra b�y�kleri hi� bir zaman kavanozun i�ine koyamazs�n " ger�e�idir ". ��renciler �a�k�nl�k i�inde birbirlerine bakarken profes�r devam etti: " Nedir hayat�n�zdaki b�y�k ta�lar? �ocuklar�n�z, esiniz, sevdikleriniz, arkada�lar�n�z, e�itiminiz, hay�lleriniz, sa�l���n�z, bir eser yaratmak, ba�kalar�na faydal� olmak, onlara bir �ey ��retmek! B�y�k ta�lar�n�z belki bunlardan birisi, belki bir ka��, belki hepsi. Bu aksam uykuya yatmadan �nce iyice d���n�n ve sizin b�y�k ta�lar�n�z hangileridir iyi karar verin. Bilin ki b�y�k ta�lar�n�z� kavanoza ilk olarak yerle�tirmezseniz hi� bir zaman bir daha koyamazs�n�z, o zaman da ne kendinize, ne de �al��t���n�z kuruma, ne de �lkenize faydal� olursunuz. Bu da iyi bir is adam�, ger�ekte de iyi bir adam olamayaca��n�z� g�sterir ". Profes�r, ders bitti�i h�lde konu�madan oturan ��rencileri s�n�fta b�rakarak ��kt�... " G�nderen: Tu��e BALCI Beethoven Beethoven bir g�n yak�n dostlar�ndan biri ile ormanda bir y�r�y��e ��kar. B�y�k besteci, yol boyunca duydu�u sesleri b�y�k bir co�kuyla anlat�r dostuna; - � Dinle bak, �u dudu ku�unu, nas�l da g�zel �t�yor! "... - " Ya �u derenin sesi! B�lb�l�n sesiyle ayn� anda ne muhte�em oluyor bak! "... - " R�zgar, ya r�zgar ok�ay�nca s���tleri? "... - " Bu lo� yolda �imdi, en g�zeli , en �st dallar�n h���rt�lar�, hele oradaki ku�lar�� ... T�m yolculuk boyunca dinleyen dostu son c�mlesinden sonra ona d�n�p; - � Ama � der. � Ama dostum, burada hi� ses yok ki! � - � Nas�l olur? � der Beethoven. � B�lb�l�n sesini bu a�ac�n alt�nda duymu�tum? Guguk ku�lar� da i�te �urada �t�yordu! Sonra burada b�ld�rc�nlar vard�? Ben Pastoral Senfonimi o ku�lar�n sesiyle besteledim? � - � Ama � der arkada��. � Burada hi� ku� sesi yok! � Bir s�re duraksar Beethoven. Mahzunla��r�� Ya... � der m�r�ldanarak. � Burada hi� ses yok, demek � ... � Burada hi� ses yok! � � ( Beethoven �mr�n�n en verimli d�neminde besteledi�i eserlerini hi� duyamad�� Ortakula��ndaki duymas�n� sa�layan kemiklerin kire�lenip birbirine yap��arak onu t�m seslerden yoksun b�rakmas� nedeniyle.. Beethoven�in duydu�u, ama arkada��n�n duyamad��� ku�lar�n seslerini, Beethoven�in 6 numaral� Pastoral Senfonisi�nin 2. B�l�m�, Andante molto mosso son mezurlar�nda siz de duyabilirsiniz�) G�nderen: Sibel ER�ZDEN K�z �stemek Padi�ah' �n o�lunun gittik�e eridi�ini g�ren Vezir, b�yle olmayacak der. Bir �ingenenin k�z�na a��k oldu�unu anlar. " Haydi gidip isteyelim sonra da babana anlat�r�z der. �ingene reisinin �ad�r�na gelirler ve k�z�n� isterler. Reis sinirlenir; - � Y�r�y�n ulan �urdan! K�z� verecekmi�im. Bana bak! Sen kendini ne san�yorsun? Al�r�m aya��m�n alt�na. Sen de y�r� moruk. Hadi..Na� na�... ". - " Bana bak! " der Vezir. " Ben vezirim ve... " - " Hadee. y�r�.. �imdi ayam�n alt�na al�r�m seni.. vezirmi�, mezirmi�.. kimsen kimsin.. na� na�.." Vezir adam� halledecektir ama �ehzade a��kt�r ya, tutar kendini.. Vezirinin ve �ehzadesinin yemeden i�meden kesildi�ini, gittik�e eridi�ini g�ren Padi�ah ikisini de huzura kabul eder. Durumu ��renir, ikisini de bu kadar k���k bir konuyu ��zemedikleri i�in azarlar. Vezir " ama Padi�ah�m " diyecek olur. Padi�ah daha da sinirlenir, haz�rlan�n, gidiyoruz, bu konuyu ben halledece�im der. �ingene kamp�na ula��rlar, Padi�ah �nce etrafa korku salar, sonra da bir tekmeyle Reisin arabas�n�n kap�s�n� a�ar; - " Sen misin ulan ....... reisi? " - " Benim efendim. Emredin efendim. Ne isterseniz efendim.." - " O�lumla Vezirim gelmi�, k�z�n� istemi�ler ulan..... ... ...�ingene. Vermeyece�im demi�sin ulan ...... ... �ingene! �yle mi ulan ...... .... .... .. �ingene. Nas�l vermezsin ..... ... �ingenesi? Seni ... ... ... ... ... " - " Aman efendim sinirlenmeyin. K�z sizindir. Kim vermeyecekmi�! �eref duyar�m..." -" �yleyse niye �yle dedin ulan .... ..... ... ...... �ingene, benim biricik o�lumla, biricik Vezirime? - " Ama efendim, onlar lang�r lungur geldiler istediler. Onlar istemesini bilmediler ki, sizin gibi b�yle! Bak�n�z siz, usul�nce ne g�zel istediniz!... " G�nderen: Doktor H�lis Refik AKBABA O zaman Der... Ormanlar kral� Arslan g�ndemine bakm�� yap�lacak i�leri s�ralam�� ve ininden d��ar� ��karak o s�rada oradan ge�mekte olan Tilkiyi yan�na �a��rm��; - � Bana hemen Fareyi bul! Buraya gelsin. Onunla �u i�i yapmam�z gerek bug�n. " - " Derhal efendim. Hemen efendim. " Tilki fareye haber vermek �zere gider ve ne fareden ne Tilkiden bir ses ��kmaz. Arslan bu sefer. Z�rafay� Fareyi ve Tilkiyi bulup al�p yan�na getirmekle g�revlendirir. Sonu� alamaz. Kaplan, S�rtlan, Kurt, Ay�, Antilop, di�er hayvanlar... Kim gittiyse d�nmemektedir. En son Gergedan� bulur ve s�k� tembih eder; - " �imdi gidiyorsun! S�ras�yla Fareyi, Tilkiyi, Z�rafay�, Kaplan�, S�rtlan�, Kurdu, Ay�y�, Antilobu buluyorsun. Al�yorsun ve eksiksiz buraya getiriyorsun. Aksi halde hepinizi tek tek par�alayaca��m... " �yice korkan Gergedan g�zden kaybolur. Bir s�re sonra b�t�n hayvanlarla beraber huzura ��kar. Bir tek Fare yine yoktur! Hepsi tir tir titremektedir. �ok k�zg�n olan Arslan zang�rdayan Tilkiye seslenir: - " Anlat bakal�m adi Tilki! Son s�zlerini s�yle..." - " Aman efendim! Ben hi� sizin emirlerinizden d��ar� ��kabilir miyim? Hemen gittim Fareye, s�yledim ve... " Tilki d���p bay�lm��t�r. Arslan�n emriyle di�erleri devam anlatmaya devam eder; " Hepimiz s�yledik ama bu �erefsiz Fare var ya! �nce bize iyice bir s�vd�. Sonra ayak ayak �st�ne att��� koltu�undan uzan�p i�kisinden bir yudum ald�, bir nefes sigara �ekti, duman� havaya fiyakal� �f�rd� ve... " - " Ve.... " - " ve efendim, size s�vmeye ba�lad�. Dedi ki, .... ... Bir �ey diyecekse aya��ma gelsin s�ylesin o �ahsiyetsiz kral bozuntusu.. " Sinirlenmi� Arslan b�y�k bir hiddetle ba��r�r; " Getirin benim kaftan�m�, gidip �unu bir �ld�reyim ! " Yar� yoldan akl�na bir �ey gelerek d�nen Arslan arkas�ndaki m�hlanm�� toplulu�a seslenir; - " Ya arkada�lar, bunu s�ylerken yan�nda birisi var m�yd�? " - " Evet say�n kral�m�z vard�!..." - " Kim vard�? " - " Di�i Fare vard� efendim! " - " Aman �ocuklar, sizde amma b�y�tm��s�n�z olay� ha! E, o zaman der tabii, normal. Haydi i�lerinize d�n�n! Te�ekk�rler ". Diyojen D�nya nimetlerine pek �nem vermeyen �nl� filozof Sinoplu Diyojen, bir g�n dar bir sokakta birisiyle kar��la��r. �kisinden biri yol vermedik�e di�erinin ge�mesi olanaks�zd�r. Kibirli Adam Diyojen' e dik dik bakarak; - " Ben bir serserinin �n�nde kenara �ekilmem!" der. Diyojen yan d�ner, kenara �ekilerek yol ve yumu�ak�a cevap verir ; - " Ben �ekilirim! " ... G�nderen: YunusBir Sakall� Cel�l ��retmen 06.06.1962 tarihinde aram�zdan ayr�lan ve Tevfik F�KRET' in ��rencili�ini, Galatasaray Lisesinde de Naz�m Hikmet' in ��retmenli�ini yapm��, O zamanki Deniz Kuvvetleri ve Denizcilik Bakan� ( Bahriye Naz�r� ) Amiral H�sn� Pa�an�n o�lu Sakall� Celal, Anadolu topraklar�nda yeti�mi� bir filozoftur. �ok uzun y�llar �nceki bir olgusunu anmak istedim; - " ( ... ) �lke do�uya giden bir gemidir, i�indekiler bat�ya gittiklerini san�rlar. Bunun i�in de do�uya giden gemide bat�ya do�ru ko�tururlar. �lgililer bilgisiz, bilgililer ise ilgisizdir. Bu kadar cehalet ancak tahsille m�mk�nd�r. ( ... ) G�nderen: Semiha ��retmen �z�r Dilerim �ngiltere' de, parlamentoda �ok sinirlenen do�rucu bir �ye kendisinden ge�er; - " Buran�n en az y�zde ellisi terbiyesiz, ahl�ks�z ve sahtekard�r " der. Parlamento ayaklan�r ve �ye �z�r dilemeye mecbur b�rak�l�r; - " Ben maksad�m� a�an s�zler ettim. �z�r diliyorum. S�zlerimi geri al�yorum: Buran�n en az y�zde ellisi terbiyesiz, ahl�ks�z ve sahtekar de�ildir " ... G�nderen: YunusBir Hangisi Karanl�k �llegal patron �ok zekice oldu�una karar vererek kendisine sa��r ve dilsiz bir tetik�i bulur. Bir s�re sonra aldat�ld��� hissine kap�larak sa��r ve dilsiz dili bilen, g�vendi�i avukat�n� terc�man olarak g�revlendirir. Konuyu iyice anlat�r terc�man�na ve sa��r dilsizi sorgulamaya ge�erler; - " Benden ayr� i� yap�yormu�sun. Hara� al�yormu�sun. S�yle paralar nerede? " - " Bilmiyorum ben, yok b�yle bir �ey! " dedi�ini s�yler terc�man�. Sinirlenen patron tabancas�n� tetik�isine dayar; - " ��e kadar hat�rlamazsan, �aka yapmad���m� da anlam�� olursun! " G�z� korkan tetik�i terc�mana d�k�l�r bir anda; - A�a��daki giri�in soldan ikinci taban d��emesini s�k�n. Alt�ndaki viday� da ��kart�n. Paralar� g�receksiniz. Tam tam�na bir milyon dolar. Patrondan �z�r dilerim... " - " Terc�man Avukat! Ne dedi bu tetik�i sana �imdi heyecanla? " - " �eyyy efendim!.. Ona s�yle dedi bilip bilmeden kimsenin g�nah�n� almas�n, yoksa fena yapar�m. Hem �yle silah milah da �ekmesin bak, onu kullanmaya y�rek ister dedi... " ... G�nderen: Dr. H�lis Refik AKBABA Oktay Alt� Ya��nda... Yaramaz Oktay k���kl���nden bu yana hep merakl�d�r. Be� ya��ndan beri mahalleden kom�usu be� ya��ndaki Ay�e' ye �zel bir ilgi duymaktad�r. Alt� ya��nda bu ilgi palazlan�r. Bu arada Oktay' �n a�abeyi, kendisinden on ya� daha b�y�k J�n Tar�k, babalar�n�n eski arabas�na k�zlar� atarak A��klar tepesine g�t�rmektedir. Oktay' da bagajda!... Do�du�undan bu yana, a�abeyinin ne yapt���n� ��renmek Oktay' �n �zel ilgi alan�ndad�r.. Tepeye geldiklerinde Tar�k en artistik ses tonu ve en artistik bak���yla gen� k�za sorar; - " �abuk s�yle Nalan! Evvet mii, Nay�rrr m��? " - " Nay�r tabii Tarr�k!.. " - " H��? O halde N�ll�n, in a�a��! Ben arabayla d�n�yorum. Sen ise y�r�yerek... " Bu ayn� �ekilde Meral, Lale, Sevda ve di�erleri i�in tekrarlan�r. Tar�k hep arabayla iner tepeden.. - " K�z Ay�e, atla arkaya tepeye ��k�yoruz! " Oktay �� tekerli bisikletini alm�� z�pk�n gibi i�aret eder arka demirleri. Ay�e demirlere basar, ayakta durur, Oktay' a tutunur ve bir s�re �yle giderler. Tepenin yolu dikle�tik�e Oktay zorlanmaktad�r. Sonunda Ay�e didona ge�er, Oktay Ay�eli bisikletini arkadan tepeye kadar iter. Soluk solu�a Ay�e' ye sorar; - " K�z Ay�e, �abuk s�yle dedim sana! Evet mi, hay�r m�? " Ay�e g�lerek cevap verir; - " Evet Oktay... " bir s�re d���nen Oktay karar�n� Ay�e' ye a��klar; - " Bana bak! Sen bisikleti al, ben y�r�yerek d�n�yorum... G�nderen: Dr. H�lis Refik AKBABA Oktay Yedi Ya��nda... Yaramaz Oktay' �n ilkokula ba�lad��� hen�z alt� ay olmu�tur. Annesi evde kabul g�n� yapmaktad�r. Konu�ma s�ras� ona geldi�inde son g�nlerde onu �ok �zen bir derdini arkada�lar�na a��klar; - " K�zlar, bu �ocukla ne yapaca��m� bilmiyorum! Kime �ekmi� ki? Birazdan �st� ba�� parampar�a olmu� olarak okuldan gelir, kaba bir �ekilde i�eri girer girmez y�ksek sesle, k�f�rle kar���k bir �eyler s�yler. " Oktay' �n annesinin �ok bilmi� oldu�u her halinden belli olan bir arkada��, Suzan han�m at�l�r; - " Ay, Sabahat, d���nd���n �eye bak! Bundan kolay ne var can�m! Hele bir gelsin, a�z�ndan k�t� bir s�z ��kt���nda hepimiz topluca dar�lm�� da kalk�p gidiyormu� gibi yapar�z. �z�l�r, pi�man olur hatta �z�r bile diler senden. Mum gibi yapar�z valla onu!.. " - " Bilmem ki! " Kap� tekmelenir, a��ld���nda ise bir �anta ve bir �ift ayakkab� birlikte f�rlat�lm�� olarak k�f�r eden bir �ocu�un �n�nden, en az o �ocuk kadar pat�rt�l� k�t�rt�l� i�eri girerler. Oktay birazdan gelmi�tir!... - " K�z ana! ........ ��retmeni, ...... min s�n�f�, hepinizin ....! Soracam ben size! Kedi otunu sallad���mda ka��nt�dan gebereceksiniz hepiniz.. Yok, neymi�, B den C den �teye gidememi�im alt� ayda! Geri zekal� m�ym���m... Ulan ..... B yi, C yi s�yleyeyim de Z' ye kadar sayd�r her seferinde di mi? Salak .... s�n�f da k�s k�s g�l�yor arkamdan.. K�z ana, duydun mu? Alt�nc� filo Dolmabah�e r�ht�m�na demirlemi�. B�t�n o.... lar r�ht�mda cirit at�yormu�.... " Eh! Bu kadar� fazlayd� art�k! Bir s�r� k�f�r, bir s�r� kabal�k.. B�t�n han�mlar biraz �nce al�nan karar gere�i Oktay' a ders vermek amac�yla bir anda kalk�p gidiyorlarm�� gibi yapar. Kap�n�n orda ummad��� tel��l� bir kalabal�kla kar��la�an Oktay, b�y�k bir centilmenlikle kenara ka�ar, yol verir ve usulca annesinin kula��na f�s�ldar; - " K�z ana! Kaknem arkada�lar�na deyiver; gemiler daha on be� g�n burada. Acele etmesinler! " G�n: Dr. H�lis Refik AKBABA Kaymakam Cemil Kaymakam kasaban�n valisidir, yani kasabadaki en b�y�k m�lk� ve idari amirdir. Kaymakam Cemil' de hafta sonlar�, kasabadaki askeri toplant� yerinde futbol ma�� yapmaktad�r. Kaymakaml�k �al��anlar� Tak�m� kaymakam Cemil' in antren�rl���nde, Asker Y�ld�z Tak�m� ise komando albay H�sn� antren�rl���nde �al��makta ve �arp��maktad�r. Her iki antren�r ayn� zamanda forvet olarak ma�larda g�rev yapmaktad�r. Yine b�t�n kasaban�n ileri gelenlerinin ve e�lerinin seyretti�i bir ma�ta, Kaymakaml�k �al��anlar� Tak�m� yine yenilmektedir. Komando albay�n�n z�pk�n �ocuklar�ndan olu�an tak�m, bizimkilere epey giydirmi�tir. Ma� on ikiye s�f�r devam etmektedir. Bakkal hesab�yla yar�m devresi dolan bu ma�, yirmi d�rt s�f�r bitmeye adayd�r. Can�na tak diyen Kaymakam Cemil, ka��n �n�mden diye ba��rarak topu kimseye kapt�rmadan kar�� kaleye kadar s�rer! Fi�ek gibi duran, keskin g�zlerle kaymakam� s�zen kaleciyle tam �arp��ma an�nda topu istoplayan kaymakam Cemil otoriter bir sesle ba��r�r; - " Hazrol asker! " Otomatikman haz�r ola ge�er, kaleci asker.. Durum art�k, on ikiye bir olmu�tur. Umulmad�k bu durum kar��s�nda komutanlar� ve antren�rleri H�sn�' ye bakan oyuncular, onun umars�z bak��lar� kar��s�nda oyuna devam ederler. Ma� biter; skor, Kaymakaml�k �al��anlar� Tak�m�: 13, Asker Y�ld�z Tak�m�: 12 dir... G�nderen: F�rt�na NEJAT Hehehe... - " Elli altm�� milyar maa�, Cadillac jip, Bo�az' da - Bodrum' da - Dat�a' da iskeleli bir yal� ve �� ayda bir on g�n izin isterim. Periyodik olarak. Yani anormal de�il �al��ma �artlar�m. " - " Yo, de�il! Maa�a il�veten �irketin y�zde sekiz hissesini, e�iniz ve �� �ocu�unuz i�in istedikleri jipleri, yal�lar haricinde istedi�iniz yerde istedi�iniz zaman be� y�ld�zl� otellerde ve tatil k�ylerinde s�n�rs�zca kalman�z�.. sizin bizle �al��man�z i�in bunlar� d���n�yorduk biz.. " - " Ne diyorsunuz! �aka yap�yorsunuz! " - " Evet ama, siz ba�latt�n�z! " G�nderen: Sevgi SALIYAR Oktay Yedi Ya��nda 1 Yaramaz Oktay okula ve s�n�fa al��maya �al��maktad�r. ��retmen b�t�n s�n�fa d�rt ayakl� hayvanlar� saymas�n� sorar. S�ra Oktay' a gelir. Kedi, k�pek, at, inek, e�ek, her �ey say�lm��t�r. An�nda karar verir Oktay; bilemeyip di�erlerine rezil olmaya hi� niyeti yoktur; - " �ki tavuk, ��retmenim! " G�n: Dr. H�lis Refik AKBABA Cenaze Alay� Olduk�a tuhaft�r. �ki tabut pe� pe�e, onlar� �n�ne katm�� bir k�pek, cenaze sahibi arkada, onun arkas�nda iki y�z ki�i gitmektedirler. Sanki cenaze alay� de�il de, biraz farkl� heyecana sahiptirler. Adam dayanamaz sorar; - " �ndeki kar�m, arkadaki kay�nvalidem. Onun arkas�ndaki k�pe�im. K�pe�im kar�ma sald�rm��, kay�nvalidem kurtarmaya gelmi� ama o ikisini de par�alam��... " - " K�pe�inizi �d�n� alabilir miyim? Kar��l���nda ne isterseniz... " - " Olur tabii hallederiz ama hemen de�il. " Arkadakileri g�stererek, " S�ra epey ge� gelir! " G�nderen: Tamer ABA Nasrettince Nasrettin Hoca ekinini kurutmaya �al���yormu�. - " Tanr�m, ne olursun ekinim kurumadan ya�mur ya�d�rma! " diye elini a�m�� g�ky�z�ne. Havalar iyi gitmi�. Belki yar�na ekini kald�r�r�m, kurudu kuruyacak derken ya�mur sel f�rt�nan�n bini bir para! Sabah olmu� e�e�i al�p civara gidecek ki efk�r da��ts�n. Bakm�� ki e�ek de �lm��! Aradan zaman ge�mi� Ramazan gelmi�. Niyetlenip ba�lam�� oruca. �ftara �ok az bir cigara tellendirmi�, duman�n� �flemi� g�ky�z�ne do�ru; - " Unutttum sanma! Nas�l illet oluyorsun de�il mi? E�e�i de kurbana saymazsam �erefsizim!..." G�nderen: Mehtap �NAN Sakall� Cel�l ��retmen 1
Eski �zmir dava vekillerinden
Cin Ali Bey, Sakall� Celal' e dert yan�yormu�: - T�rk�enin �zelli�iyle ilgili bir durum bu. T�rk�edeki fiil �ekiminde, ayn� eylem ortak yap�l�yorsa, ona " m��areket " tarz� denir. " Bakt�, bakt�m, bak��t�k " gibi... " G�ld�, g�ld�m, g�l��t�k " gibi... �almak fiili i�in de ge�erli " m��areket " tarz�. " �ald�, �ald�m, �al��t�k "... Kar��l�kl� olarak kimler neleri �al�yorsa, asl�nda " �al���yorlar ". Takdir etmek gerek kendilerini... G�nderen: Semiha ��retmen |