DENEME soka��
Telif Hakk� Sahibi: Ramazan YILMAZ
�NCE B�RKA� S�Z
Dil
bilgini hocalar�m�zdan, T�rk�ede kar��l��� bulunmayan yabanc� bir terimi
veya yabanc� bir kelimeyi kendi dilinde okunup yaz�ld��� gibi de�il de,
T�rk�ede okunabildi�i gibi yazmay� tavsiye etmelerini rica ediyoruz. Son
y�llardaki yabanc� kelime istil�s�na kar�� hi� de�ilse bu kadarc�k bir
savunma yaps�n, T�rk�emiz.
Mesel� � fabl � terimi, T�rk edebiyat�na tutunmu�tur; ancak, h�l� s�yleni�i dilimize tam olarak oturmam��t�r. T�rk Dil Kurumunun 1970 �ml� K�lavuzu� nda hen�z g�r�nmeyen bu terimi ��renciler � fap�l � fab�l � diye bir pelteklik veya bir sertlik teredd�d�ne d��t�kten sonra ikileyerek tel�ffuz ediyorlar. Bu durum, terimle ilk defa kar��la�an her ��rencide b�yle olmaktad�r; ama ��renciler, teredd�tl� de olsa o saf T�rk�eleriyle ikinci hamlede � fab�l � diyerek terimi T�rk�enin ses kural�na hemen uydurabiliyorlar. Bu okuyu�la terim, �o�ul tak�s�yla kullan�ld��� zaman, ses kural�na daha da belirgin �ekilde uyar: Fab�llar. T�rk edebiyat�n�n se�kin hocalar�ndan Nihat Sami Banarl�, merhum, bu terimi � fabl � yazd��� halde ne hikmetse � fable � diye incelterek okumu�tur. T�rk Dil Kurumu� nun 1996 �ml� K�lavuzu� nda da terimin son sesi olan � l � harfi ince ses kabul edilmi�tir. Ama, � l � sesinin ince kabul edilmesi durumunda terim, ismin -i, -e, -de, -den ve -ler �ekim ekleriyle okunu�u s�ras�nda T�rk�eye direnmektedir: Fabli, fable, fablde, fablden, fabller misallerinde oldu�u gibi. Oysa birinci paragraftaki ricam�z kabul g�r�r de, ikinci paragrafta sunulan tespite g�re okunursa, terim hem kendi �zelli�ini koruyacak hem de T�rk�eye gayet g�zel �ekilde uyum sa�lam�� olacak: Fab�l, fab�l�, fab�la, fab�lda, fab�ldan, fab�llar. � �lkemizde, 1960 - 1980 aras�nda okumay� seven bir ku�ak vard�. Onlar, � fabl � terimini � fabula � diyerek dilimize yat�rm��lard�. Dikkat edilirse, terimin bu �ekilde s�yleni�inde de T�rk�enin ses uyumu kural� biraz �n pl�na ��kmaktad�r. Kelimeyi bu s�yleyi�lerle, � fab�l � veya � fabula � olarak kullanmaya devam edersek, T�rk�e giderek kelimeyi kendi egemenli�i alt�na alacak, de�erli sanatk�rlar�m�z sayesinde de T�rk k�lt�r�ndeki yerini okunakl� bir �ekilde bulacakt�r. Edebiyat��lar � fabl � terimini tan�mlarken, genellikle � manzum masal � t�r� oldu�unu iddia etmi�lerdir. Oysa bilinen fab�llar�n kimisi mensur, kimisi manzumdur. Biz bunun i�in eserimizi naz�m ve nesir kar���m� fab�llarla s�sledik. Dede Korkut, T�rk�ede naz�m - nesir kar���m� tahkiye tarz�n�n �l�ms�zl���n� ispat etmi�tir. Biz, bu g�r��lerimize ra�men, g�nl�m�zde b�t�n terimlerin dilimize T�rk�ele�erek girmesini istiyor; bunun i�in de fabllardan s�z ederken onlara � k���k hik�yeler � demeyi uygun g�r�yoruz. Ayr�ca bu t�r k���k hik�yeleri � manzum k���k hik�yeler �, � mensur k���k hik�yeler � diye s�n�fland�rmak da m�mk�nd�r. Be�enece�inizi �mit ediyor, ilgili b�l�mdeki �r�nlerimi sayg�yla sunuyorum. |
" Edebiyat At�lyesi Pazartesi �al��malar� " ndan: 93. hafta, 03.07.2006 / 09.07.2006 Haftan�n konusu: Edebiyat Yapmak �zerine
:
Ramazan YILMAZ,
Ankara,
27.07.2006,
13:54