www.sizedebiyat.com SiZedebiyat Edebiyat Enstit�s�
DEY�M IRMA�I
DEY�MLER�M�Z VE KAYNAKLARI
Acemi �aylak
Beceriksiz, deneyim sahibi olmayan, yeti�memi� ki�iler i�in kullan�l�r. �aylak, kartal ailesinden, ortalama altm�� santim boyunda y�rt�c� bir ku�tur. A��r g�vdeli bir ku� oldu�undan, yavrular�na u�may� ��retmesi �ok uzun s�rer ve s�k s�k yavrular yere d��er. �aylak yavrular�n�n u�may� ��renmedeki bu acemilikleri, bu deyime kaynak olmu�tur. Ali Pa�a VergisiOsmanl� zaman�n�n Ali Pa�as� e�lenceye �ok d��k�nm��. Her ak�am, sazlar, k�zlar,�ark�lar... E, yal� da yal�ym�� hani. �st�ne bir de Bo�az�n o zamanlardaki dingin ve temiz manzaras�, �zel rak�n�n yan�nda da iyi gidermi�. Ali pa�a asl�nda a��r� tutkulu ve cimri birisiymi�. ��ki emeline ula�t��� zaman Ali pa�an�n cimrili�inden eser kalmazm��. Ak�am b�t�n han�mlara �e�itli m�cevherler da��t�rm��. Sabah uyand���nda bir bakarm�� ki han�mlar mutlu; ben ne yapt�m dermi�. Hemen ak�am verdiklerini geri toplat�rm��; k���k bah�i�lerle durumu idare edermi�. Bu durum bir m�ddet sonra toplant�lara kat�lan han�mlar ve yal�n�n gediklileri taraf�ndan kan�ksanm��. Yeni birisi geldi�inde, m�cevherlerin kar��s�nda dilini yutacak oldu�unda, �nce verilip sonra geri al�nmas� vergiyi �a�r��t�rd���ndan olacak ki; - " Sabaha kadar keyfini ��kartmaya bak. Bunlar Ali Pa�a vergisi! " derlermi�. Afyonu Patlamamak Eskiden devlet b�y�kleri arada sinirlerini yat��t�rmak i�in afyon macunu yerlermi�. Ama ramazan gelince imsakten sonra yiyip i�mek g�nah. Kolay�n� ��yle bulmu�lar. Beyefendi, sahur s�ras�nda kursa�a sar�lan afyon macununu da yutarm��. Kursak, mide asitlerine dayanamayarak ku�luk vakti erir, afyon da ortaya ��k�p etkisini g�sterirmi�. Birdenbire k�z�p, ortal��� toz duman etmeye ba�layanlar i�in kullan�lan ''Afyonu hen�z patlamam��'' deyimi de buradan gelirmi�. Baklay� Dilinin Alt�ndan ��kartmak Vaktiyle Dervi� Mehmet ad�nda biri varm��. Dervi� gayet k�f�rbaz imi�. Herkes dervi�in k�fr�nden b�km��. Hemen her g�n dervi� hakk�nda �eyhe be� on �ik�yet�i gelirmi�. �eyh gayet sevilen ve n�fuzlu biri imi�. Dervi� Mehmet de �eyhine son derece h�rmet edermi�. Edermi� ama �eyhinin bu kadar nasihatine, kendisinin bu kadar t�vbesine ra�men yine de k�fr�nden vazge�mez imi�. �yle bir huy olmu� ki ne kadar yemin etse yine kendini k�f�rden alamazm��. �eyh bakm�� ki olacak gibi de�il, Dervi�in a�z�na, dilinin alt�na bir bakla koymu�. Dervi�, ne zaman k�f�r i�in a�z�n� a�sa, dilinin alt�ndaki bakla buna izin vermeyecek, o da k�f�rden vazge�erek a�z�n� kapayacak. Bunun ger�ekten etkisi olmu�. Dervi� Mehmet a�z�ndaki bakla sayesinde k�f�r edemez bir hale gelmi�. Bir g�n �eyhiyle bir t�rbeyi ziyaretten d�n�yorlarm��. Bir evin penceresinden bir k�z �ocu�u ba��rm��; - " Aman �eyh efendi durunuz! " �eyh, m�ridi Dervi� Mehmet ile durmu�. Hafif hafif ya�mur da �iseliyormu�. herh�lde evden bir gere�i var diye beklemi�ler. Fakat aradan be� on dakika ge�mi�, ne kap� a��l�yor ne de �a��ran oluyor. Bu arada ya�murda gittik�e artmaya ba�lam��. �eyh, m�ridine git kap�y� �al demi�. Dervi� Mehmet kap�y� �al�p i�i anlayay�m derken ikinci bir feryat; - " Aman, Allah a�k�na! Biraz bekleyiniz, �imdi bitecek. " Anla�il�n kad�nlar i�eride iyice �rt�nmediler veya odalar� topluyorlard�r ya da �nemli bir sebep vard�r diye �eyh ve m�ridi beklemeye devam etmi�ler. Aradan yar�m saat ge�mi�, yine ses yok. Hala ya�an ya�murun alt�nda �sland�klar� i�in iyice hiddetlenen �eyh bu sefer bizzat kendisi kap�ya do�ru gitmi�. Tam kap�y� �alaca�� s�rada pencereden bir ses; - " �eyh efendi, i�imiz bitti. Art�k gidebilirisiniz. " demi�. Ya�murun �slakl���n� s�rt�nda hisseden �eyh hiddetle sormu�; - " Peki k�z�m, bizi bu kadar zaman neye beklettiniz? " - " Efendim, tavuklar�m�z kulu�kaya oturmu�lard�. Kom�umuz ebe nine, tavu�un sahibi taraf�ndan e�er bir s�re b�y�k bir kavu�a bak�l�rsa civcivlerin tepeli olaca��n� s�yledi. Onun i�in deminden beri annem sizin kavu�a bak�yordu! " K�z �ocu�u bunu s�ylerken Dervi� Mehmet, yalvar�rcas�na ve manidar bir �ekilde �eyhinin y�z�ne bakm��. Bizim �eyh, Dervi� Mehmet'e, deyim halini alacak olan s�z�n� i�te o zaman s�ylemi�: - " Lan Dervi�, ��kar dilinin alt�ndaki baklay�! " Cemaziy�levvelini Bilmek Cemaziy�levvel: Ay takviminin be�inci ay�, b�y�k t�vbe ay�. 26 Aral�k 1925' te kabul edilen Mil�d� Takvim' den �nce kulland���m�z R�m� Takvim'e g�re aylar�n isimleri ��yleydi: Muharrem, Sefer, Rebiy�levvel, Rebiy�lah�r, Cemaziy�levvel, Cemaziy�lah�r, Recep, �aban, Ramazan, �evval, Zilkade, Zilhicce. 1 Ocak 1926' dan itibaren senenin aylar� bug�nk� isimlerini ald�. Osmanl� Devleti zamanlar�nda memurlar�n s�k�nt�da olanlar� evraklar�n topl�nd���, sakland��� eskimi� �uvallar� atmazlarm��. Bunlara ay torbas� da denirdi. At�lacak olan bu ay torbalar�n� alan zor durumdaki memurlar, bunlardan don, fanil� gibi i� giysileri yaparlard�.Tuvalette arkada��n�n donunun �zerindeki " Ay �smini " g�ren bir arkada��, daha sonra memurun at�p tuttu�unu g�r�nce, " �ok konu�ma, ben senin Cemaziy�levvelini bilirim! " diye ikaz etmesinden do�du�u s�ylenmektedir. Fenersiz Yakalanmak Bak�n�z: Kol gezmek. G�zden S�rme veya S�rmeyi �ekmek Eskiden kay�k yap�lan yerlere � G�z �, kay�k yap�m�nda kullan�lan tahtalara da � S�rme � denirdi. �yi korunan bu yerlerden, a��kg�z h�rs�zlar�n, g�z denilen kay�k aralar�ndaki tahtalar� ustal�kla, fark ettirmeden �almalar� anlam�nda kullan�l�r. �ki Dirhem Bir �ekirdek
a)
Osmanl�da Dirhem, Okkan�n d�rt y�zde birine e�it olan, 3,148 graml�k
eski bir a��rl�k �l��s�d�r. �stanbul i�in bir dirhem
3, 207
gram olarak tespit edilmi�tir. �ekirdek ise, kuyumculukta kullan�lan ve
be� santigrama e�it olan a��rl�k �l��s�d�r. Bir alt�n sikke ise, iki dirhem
bir �ekirdek a��rl���nda gelmektedir. Yani, bir alt�n lira, iki dirhem bir
�ekirdek olarak bas�lmaktad�r. G�zel giyinmi� ki�ilere de be�eni olarak
denilmeye ba�lanm��t�r. Alt�n k�ymetinde ve p�r�l p�r�l giyim anlam�na, "
Baksana, iki dirhem bir �ekirdek giyinmi� " denmektedir.
b)
Giyim ku�am�na �zen g�stermi�, ��k ve s�sl� k�yafetleriyle dikkat �eken
insanlar hakk�nda s�k s�k "iki dirhem bir �ekirdek" s�z� kullan�l�r. Bu
yak��t�rma, a��rl�k �l��s� olarak okkan�n kullan�ld��� eski devirlerden
kalmad�r. Bir okka, bug�nk� �l��lerle 1238 gram tutar.
Okkan�n d�rt y�zde birine, dirhem ad� verilir. (�imdiki gram ile ayn� birim
oldu�unu sanarak gram diyecek yerde dirhem denilmesi hatal�d�r.) Dirhem,
daha ziyade hassas teraziler i�in kullan�lan bir �l��d�r. Ancak sarraflar,
dirhemden daha hassas �l��mler i�in bir a��rl�k birimi daha kullan�l�r. Buna
�ekirdek denir ki toplam, 5 santigram kar��l���d�r. Eski devirlerin en
k�ymetli paras� olan bir Osmanl� alt�n�, toplam iki dirhem ve bir �ekirdek
a��rl��a sahiptir. Kol Gezmek Osmanl�lar zaman�nda �ehir ve kasabalar�n asayi�ini muhafaza maksad�yla zab�ta memurlar�n�n dola�mas�. Kola ��kmak. Tanzimat' tan evvel sadrazamlar, yeni�eri a�alar�, kaptan pa�alar kola ��karlar, yolsuz hareketi g�r�lenleri cezaland�r�rlard�. Tanzimat' tan sonra kurulan zaptiyelerin ve daha sonra polislerle jandarmalar�n gece ve g�nd�z, inzibat ve asayi�in temini maksad�yla, �ar�� pazarlarla mahalle aralar�nda dola�malar�na da � kol gezmek � denirdi. Yine bu manada � devriye gezmek � tabiri de kullan�l�rd�. Geceleri sokakta fenersiz gezmesinden dolay� sekil ve k�yafetinde, kendinde ��phe uyand�ran kimseler de kol gezenler taraf�ndan �evrilir. Bunlar karakola ve zindana g�nderilmeyip sabaha kadar �al��t�r�lmak suretiyle cezaland�r�lmak �zere mahalle hamam�n�n k�lhan�na g�nderilirdi. �stanbul� un hemen her mahallesinde bulunan hamamlar�n sabah namaz�ndan bir iki saat evvel haz�r ve ac�k bulundurulmas� adetti. Olduk�a a��r ve pis islerden sayil�n k�lhanc�l�k eskiden ekseriyetle Ermeniler taraf�ndan g�r�l�rd�. K�lhanc�lar, devriye taraf�ndan yakalan�p kendilerine teslim olunanlar� sabaha kadar odun ta��mak, k�lhan ocaklar�n� temizlemek gibi i�lerde �al��t�r�rlar ve sabahleyin �stleri baslar� kurum ve kir i�inde bunlar� sal�verirlerdi. Fenersiz gezen h�viyeti me�hul adamlar�n bu suretle hamamlara teslim edilmesi hem kol gezenleri karakola kadar gitme zahmetinden kurtar�r, hem de bir daha kimsenin fenersiz gezmemelerini temin ederdi. Kol gezenlerin tatbik ettikleri bu cezalar kanuni olmaktan ziyade �rfi idi. Mustafa Kemal Gibi D���nmek NORVE� DIL VE K�LT�R�NDE ' Atat�rk G�B� D���NMEK ' Tarih, 18 May�s 2002... Yer, �talya� n�n Perugia kenti... Gen� T�rk i�adam� Utku O�uz, bilgisayar�nda kay�tl� son Atat�rk foto�raf�n� projeksiyon makinesinin ayd�nlatt��� duvara yans�t�p s�zlerini tamamlad�: � ��te, Anadolu ayd�nlanmas�n�n temeli olan T�rk Devrimi budur... Perugia' n�n �nde gelen ki�ilerinin olu�turdu�u Felsefe ve Tarih Kul�b�' n�n �yeleri ve konuklar b�y�k bir co�kuyla alk��lad�lar gen� adam�. Gen� adam da bir saatlik ''1918 � 1939 aras� T�rkiye ve Atat�rk Reformlar�'' konferans�n�n g�rd��� ilgiden mutlu, biraz da �a�k�nd�! Kul�b�n ba�kan yard�mc�s� �talyan dostu bir s�re �nce, " �u hayran� oldu�un ve her kars�la�mam�zda bana anlat�p durdu�un Atat�rk' � bizim kul�p �yelerine de anlat�r m�s�n? '' dedi�inde hi� teredd�ts�z kabul etmi�, ama b�ylesine yo�un bir ilgi ve heyecanla kar�il�naca��n� d���nmemi�ti... Ama Utku O�uz i�in o 18 May�s gecesini asla unutulmayacak kil�n yorum, orada konuk olarak bulunan ya�l� bir Norve�liden geldi: � Norve� dilinde '' Mustafa Kemal gibi d���nmek '' diye bir deyim vard�r... Herhangi bir problem kar��s�nda, ��z�m� imk�ns�z oldu�u d���ncesiyle hemen kestirmeden teslim olma e�iliminde olan, ne yap�p edip bir ��z�m �retmek i�in yarat�c�l���n� zorlama zahmetine katlanmak istemeyen ruh ve zihin tembeli ki�ilere s�ylenir bu s�z... Bu tip insanlara derhal, '' Hay�r, yan�l�yorsun bu problemin mutlaka bir ��z�m� olmal�, biraz da Mustafa Kemal gibi d���n '' deriz... Ancak sizin bu geceki sunu�unuzdan sonra bu s�z�n arkas�ndaki anlam� �ok daha derin bir �ekilde kavram�� durumday�m; bu g�zel foto�raflar esli�inde yapt���n�z sunusunuz bana bu ya��mda bir �ey daha ��retti; yani benim anadilim olan Norve��eye yerle�mi� olan eski bir deyimin arkas�ndaki ger�ek ve derin anlam�! Size bunun i�in minnettar�m... Gen� T�rk'�n g�zleri ya�ard�... D�nyan�n bir ba�ka ucundaki �lkenin anadiline bir deyim olarak yerle�mi� b�y�k devrimciyi bir kez daha minnet ve �zlemle and�. Yaln�zca bir saatlik bir konferans olarak pl�nlanan gece ancak 19 May�s' �n ilk saatlerinde sona erebildi. Saatlerce s�ren tart��ma ve yorumlar ise �u ortak yarg�yla sonu�land�:� Atat�rk Devrimleri b�t�n �lkelere uygulanabilecek evrensel bir re�etedir. Zira din ve etnik ayr�m temellerine dayanmayan �a�da� devlet modeli ne kadar �ok �lkede uygulan�rsa, d�nya o kadar daha huzur ve bar�� i�inde bir yer olacakt�r... Gen� adam gecenin sessizli�inde y�r�rken b�y�k bir i� s�z�s�yla '' T�rk Devrimi' ni y�kmak i�in yola ��kan kar�� devrimcili�in �lkeyi s�r�kledi�i batakl���, ' ba�ka �are yok ' diyerek IMF' nin �n�nde boyun b�ken siyaset�ileri '' d���nd�. Sonra b�y�k bir heyecan ve co�kuyla ya�l� Norve�linin bu k�lelik zincirini k�rmak i�in m�thi� bir form�l sundu�unu an�msad�: � Mustafa Kemal gibi d���nmek! �NG�L�ZCE SUNUM i�in: http://www.fatherofturks.com/AtaENGLISH_files/frame.htm ALMANCA SUNUM i�in: http://www.padredeiturchi.com/padredeiturchi_files/frame.htm
�zr� Kabahatinden B�y�k Padi�ahlardan bir tanesi dalkavu�una �ok k�zm��t�r. Kelleni alaca��m senin demi�tir. Beri taraftan, dalkavu�unun asl�nda �ok imrendi�i zek�s�yla da alay etmek gelir akl�na; - " Amma " der. " �yle bir �ey yap, �yle bir �ey s�yle ki �zr�n kabahatinden b�y�k olsun! O zaman kelleni kurtaracaks�n " Arkas�n� d�n�p sofaya do�ru ge�en Padi�ah�n karar�n�n kesin oldu�unu anlayan dalkavuk tel�� i�indedir. Hemen d���nmeye ba�lar. Can korkusuyla titreyen dalkavuk o s�rada arkas� d�n�k Padi�ah�n bir aya��n� yukar�ya, basama�a att���n� g�r�r, ko�arak Padi�ah�n poposuna bir el atar. �a�k�nl�k ve zaten var olan �fkenin katlanm���yla arkas�na d�nen Padi�ah, g�rler; - " Bre densiz! �l�m�n� bu kadar �ok mu yak�na ald�n? Allahhhhh..." Boynu b�k�k, yere bakan dalkavuk aman dilenir; - " �z�r dilerim Padi�ah�m. Sizi dalg�nl�kla Valide Sultan zannettim de! " Dalkavu�un kellesi kurtulmu�tur. Pabucu Dama At�lmak Sepicilerin ( Debba�lar�n yani derici, tabaklama ustas�) yapt���, gerekse daha sonra Keth�dalar taraf�ndan yap�lan denetimlerde kalitesiz mal �retti�i tespit edilen ayakkab� ustalar�n�n mal� kesilerek, d�kk�n�n�n, herkesin g�rebilece�i y�kseklikteki dam�na at�l�rm��, Damdaki ayakkab�lar� g�renler d�kk�ndan ayaklar�n� keserek, ay�plarlarm��. Mal� ve kendisi ay�pl�nan usta da, utanc�ndan o diyar� terk etmek zorunda kal�rm��. P�f Noktas� Ahi Evran zaman�nda ( Usta - ��rak m�essesesi de diyebiliriz) , ��rak ustas�ndan onay ( icazet ) al�r ve ancak o zaman ayr�l�p kendi d�kk�n�n� a�abilir. Orta Anadolu' da bir camc� ustas� vard�r. Ahilik yapar. Zaman� gelen eski ��raklar�na " sen oldun " der ve el verir, u�urlar. B�ylece eski ��rak art�k yeni bir usta olmu�tur. G�nlerden bir g�n ��raklardan birisi ustan�n el vermesini bekleyemez. Ayr�laca��n�, onay ve el vermesini ister. Ustas� da daha olmad��� nedeniyle veremeyece�ini s�yler. ��rak nesinin olmad���n� sorar; - " ��in en �nemli k�sm�n�, yani p�f noktas�n� bilmiyorsun. " der. ��rak dinlemez, ba�ka bir �ehre gider ve d�kk�n a�ar. Diki� tutturamaz. Yapt��� b�t�n cam i�leri, biblolar, her �ey bir m�ddet sonra �atlamaktad�r. Esnaf ve halk taraf�ndan ay�pl�nan ��rak, bir y�l sonra iflas etmi� olarak ustas�n�n yan�na d�ner. Elini �per, ben ettim sen etme der. Ustas� da olana kadar yan�nda �al��mas� gerekti�ini s�yler. Sonunda bir g�n usta ��ra��na m�jdeyi verir. Oldu�unu, gidebilece�ini, el verece�ini s�yler. Ayr�lmadan �nce ustas� onu karanl�k odaya sokar. �zin almadan girilmedi�i �zere daha �nce buraya hi� girmemi�tir. Yeni bitmi�, s�cak �r�nler odan�n bir kenar�nda durmaktad�r. Tavanda bir yerde, toplu i�ne deli�i kadar b�y�kl�kte bir g�ne� ����� huzmesi vard�r. Usta s�cak bir par�a al�r, ����a tutar, evirir �evirir. Bakar ki cam�n bir yerinde g�zle g�r�lemeyecek kadar k���k bir hava kabarc��� vard�r. P�f yaparak �fler ve kabarc�k kaybolur. Par�ay� ��ra�a uzat�r, ayr� koymas�n�, so�umaya b�rakmas�n� s�yler. Daha sonra ��rak �flemeye ba�lar. Nas�l �flenece�ini, neresinin p�flenece�ini iyice ��renir. Ve anlar ki, �atlamaya bu k���k kabarc�klar neden olmaktad�r. Daha sonra hel�lle�irler ve p�f noktas�n�n �nemini kavram�� �i�e�i burnunda usta yoluna devam eder. her i�in ve her �eyin bir p�f noktas� vard�r. Tabakhaneye B.k Yeti�tirmek Eskiden bu yana gelen i�leme �ekliyle tabakhaneler, yani hayvan derilerinin islendi�i at�lyeler k�pek b.kuna ihtiya� duyarlarm��. ��nk� bir tek taze k�pek b.ku i�inde bekletilen deri, yumu�ac�k, kil k�klerinden ar�nm��, g�zenekleri a��k, ince, homojen yani kaliteli olabilirmi�. " Tabak m�s�n; it b.kuna muhta�s�n ", denirmi� " tabak " lara ( " debag " lara ), yani deriyi i�leyip kullan�labilir hale getiren meslek erbab�na. Ham deri, k�llardan, ya� ve et tabakalar�ndan mek�nik olarak temizlendikten sonra kimyasal olarak islendi�i sama safhas�nda, taze k�pek b.kundaki enzimlere ihtiya� duyuldu�undan tabakhanelerin oldu�u yerle�im yerlerinde �oluk �ocuk ellerinde teneke ma�rapalar, k�pek b.ku toplarlar, sama i�lemi ancak duman� t�ten taze b.kla yap�labildi�inden ko�a ko�a tabakhanelere yeti�tirirlermi�. " Ne o, tabakhaneye b.k mu yeti�tiriyorsun " deyimi buradan do�mu�, g�n�m�zde bilenler taraf�ndan halen kullan�lmaktad�r. Vermezse Mabut Neylesin Mahmut Sultan Mahmut' un hazineleri dillerde dola��rm��. �stanbul' un her semtinden dedikodu toplarlar, bunu Sultana iletirlermi�.Bir tanesi varm�� ki, dedikleri kolay kolay yutulur �eyler de�il. Her s�z�n sonunu da " Ahh, ahh! Hadi b�rakt�k hazine dairesini, bize az�c�k verse �m�r boyu yeter artar " dermi�. Sultan Mahmut bu adama i�in i�in �fkelenirmi�. bir g�n huzura getirtmi�; - " Bana bak! Sen b�yle etrafta bilmeden ne at�p tutuyorsun? Bilir misin ki, ne y�klerin alt�nday�z? Bilir misin ki, geceleri rahat uyumamaktay�z?...." Padi�ahtan azar� i�iten adam sus pus olmu�. iyice b�z�lm��, ��km��. - " Bak, her l�f�n sonunu da Padi�ah bize yedirmiyor diye bitirirmi�sin? " Art�k kellesinden de korkmaya ba�layan adam, ka�acak delik aram��. - " Ben insafl� biriyim. Sana bir �ans tan�yaca��m. Ama sen de s�ylenmeyi b�rakacaks�n. " Adamla anla�an Padi�ah, beraberce hazine dairesine gitmi�: - " Kenardaki k�re�i al ve dald�rabildi�in kadar dibe dald�r. K�rektekiler senindir. �yi d���n hangisinden almak istersen oraya dald�r k�re�ini. Bir kez �ans�n var. Ona g�re! " Padi�ah�n sand��� gibi zalim biri olmad���n� anlayan azardan y�k�lm�� ve g�rd��� hazinenin muhte�emli�i kar��s�nda dili tutulmu� adam heyecanla k�re�e sar�lm��. Dald�rabildi�i kadar derine, �il �il alt�nlar�n dibine dald�rm��. Sevin�le k�re�i ��karm�� ki, bir de ne g�rs�n? K�re�in �st�nde bir tek alt�n par�ld�yor. Me�erse adam heyecandan k�re�i ters dald�rm��. " Ee, g�rd�n m� evlat, kazanmak o kadar da kolay de�ilmi�... Yapacak bir �ey yok! Al o bir alt�n�, git ve bir daha sak�n arkadan konu�ma. Vermeyince Mabut, neylesin Mahmut? " |