www.sizedebiyat.com SiZedebiyat Edebiyat Enstit�s�
�NSAN H�L� kumsal�
' NA UZANAN YAPITLAR
Hav Hav Beraber b�y�m��t�k. Her kar��la�t���m�zda �rk�t�c� a��zl���n� g�r�r deh�ete kap�l�rd�m. Dev gibi boyunun, iri bedeninin, korkun� sesinin tamamlay�c� bir par�as� idi o a��zl�k. Kimseyi �s�rmas�n diye a�z�na tak�l�rd�. O g�n k�z arkada��mla bulu�acakt�m. On yedi ya��n verdi�i heyecanla k�lpranga giyinmi�, heyecanla randevuma ko�uyordum. Tam onlar�n k��esine geldi�imde sol soka�a h�zla d�nd�m. ��te o an �zerime sald�rd�. O da kap�dan gezmeye ��k�yormu�. Yeni bak�c�s� havada u�tu. A��zl��� da tak�lmam��t�. D���necek saliseye bile sahip de�ildim. Aram�zda �ok mesafe kalmam��t�. Bug�n hala niye �yle yapt���m� a��klayacak fikre de sahip de�ilim ama, hayat�m� kurtard��� bir ger�ek! Korkun� seslerle ve h�rlamalarla bana do�ru geliyordu. Sanki duyma ve g�rme yetene�imi kaybetmi�tim. Aynen onun bana yapt��� gibi ve onun gibi sesler ��kartarak, �st�ne de bariton sesimle havlamalar ekleyerek ona do�ru se�irttim. Geriye ka�t�! Sindi!... Tahmin ederim bunu bir insandan beklemiyordu devasa kurt k�pe�i.. Sonra �st�m ve i�imde bir �eylerim biraz bozulmu� oldu�u halde k�z arkada��mla bulu�tum. Payla�t�m onunla ve g�ld�k. Bug�n h�l�, k�pe�in mi, bak�c�s�n�n m�, yoksa benim mi daha �a�k�n oldu�uma karar verebilmi� de�ilim. Gaipten G�nderen: Ay�e G�ls�n UFUK� Ben de anlatanlar�n yalanc�s�y�m: � Kayseri'de bir i� adam�, B�nyan k�y�s�nda, Kayseri Malatya karayolu �zerinde, lokantas� olan bir benzin istasyonuna gider ve orada alabal�kla bir ufak rak� i�er. Y�r�y�� mesafesindeki B�nyan'a gitmek i�in, meyhanemsi lokantadan ��kar ki, d��ar�s� hem s�f�r� karanl�k hem de korkun� bir kar tipi f�rt�nas� ba�lam��t�r. Benzin istasyonuna yakla��k �� y�z metre mesafedeki B�nyan'a d�n�� yolu kenar�na var�r. Oradan ge�en bir arabaya binip, B�nyan'a ula�ma derdindedir. F�rt�na daha da �iddetlenir, birka� ad�m �tesini bile g�rememektedir. Gelip ge�en bir araba da yoktur. Nihayet karanl�klar i�erisinde, hayalet gibi yava� yava� yakla�an bir araban�n iki far�n� fark eder. Araban�n, tam �n�nde yava�lamas�yla birlikte hemen arka kap�y� a�ar ve arabaya biner. Kap�y� kapat�r ve araba yeniden hareket eder. ��eridekilere merhaba demek ister ama arabada kimse olmad��� gibi, direksiyonda da kimse yoktur. Birden pani�e kap�l�r. Korkuyla, hemencecik arabadan atlay�p, oradan ko�arak uzakla�mak ister ama hem araba h�zlanm��, hem de korku ile dizleri ba�lanm��, hareket edemez hale gelmi�tir. Araba keskin bir viraja do�ru yakla��r. Adam dua etmeye ba�lar. T�m g�nahlar� i�in t�vbe eder. Arabay� durdurmas� i�in Allah�a yalvar�r. Tam bu esnada, pencereden bir el uzan�r ve direksiyonu k�v�rarak, sert virajdan araban�n do�ru yola d�nmesini sa�lar. Her tehlikeli d�nemece yakla�t�k�a, Allah'a yalvar�� ve yakar��� artar ve her seferinde de bir el d��ar�dan uzan�p, direksiyonu �evirir. Sonunda kendisini biraz toparlar, aklini toparlamaya �al���r, ayaklar�n� k�m�ldat�r. � Allah� �m sen beni koru� deyip, kap�y� a�mas�yla birlikte, kendisini arabadan d��ar� f�rlat�r. Bir ka� takla att�ktan sonra, �arampolde kendisine gelir. Tanr�' ya dua ede ede y�r�yerek B�nyan'a ula��r ve kahvehaneye girer. �st� ba�� �slak ve �ok halindedir. Kendisini tan�yanlar hemen soban�n ba��na al�rlar. Eline bir �ay verirler. Bir m�ddet sonra kendisine gelip, sesi titreyerek, ba��na gelen do�a �st� ve korkun� olay� anlat�r. Olay� dinleyenler inanmak istemeseler de, anlatan ki�inin akli ba��nda ve toplumsal sorumluluk ta��yan bir pozisyonda oldu�unu bildiklerinden, herkeste derin bir sessizlik olu�ur. Yakla��k yar�m saat sonra, ayni kahvehaneye k�yden iki ki�i girer. Bir masaya oturur ve iki �ay s�ylerler. Gelenlerden birisi bir ara di�erine sorar; - Hasan baksana, �u soban�n ba��nda oturan geri zek�l�, bizim araba yolda kal�nca, biz arabay� iterken, arabaya �nce binip sonra inen ki�i de�il mi? �
Bilmukabele
Aradan y�llar ge�mesine
kar��n bug�n bile o y�zlerindeki �a�k�nl�kla deh�et aras� ifadeyi
hat�rlad�k�a g�lerim... Kimlerin
mi? Anlatay�m..
Hayat�m boyunca hep di�lerim bana sorun ��karm��t�r. Ortaokul ve lisenin ilk y�llar�nda �ndeki di�lerimin d�zelmesi i�in ortodonti tedavisi g�rm�� ve tel takmak zorunda kalm��t�m, tabii istemeye istemeye. Lise sonda ise art�k kar�� cinse ilgi duymaya ve fl�rte ba�lay�nca di�lerimdeki tellerden b�sb�t�n nefret etmi�, sonunda isyan edip ��kart�p atm�� ve tedavimi yar�m b�rakm��t�m. Daha sonra yirmi iki yirmi �� ya�lar�na gelince o ya�larda �irin duran di�lekli�imin ileri ya�larda ho� g�z�kmeyebilece�ini d���nerek �ndeki �st d�rt di�imi porselen kaplatmaya karar verdim ve uzun, �st�rapl� ve her ikimiz i�in de zor bir tedaviye ba�lad�k doktorumla birlikte. Di�lerin kesilmesi, kanal tedavileri, sinirlerin al�nmas�, �l��ler al�nmas� ve bunun gibi daha bir s�r� sevimsiz i�lem s�r�p giderken ben neredeyse her g�n di��iye gider olmu�tum. Porselen jaketler tak�lacak d�rt di�im tedaviden �nce kesilerek k���lt�lm�� olduklar�ndan a�z�mda birer pirin� tanesi kadar minik ve kararm�� duruyorlard�. Neyse ki o tarihte tahsil hayat�m bitmi� ama daha i�e girmemi�tim, dolay�s�yla evden di�ciye, di�ciden eve hi� bir tan�d��a rastlamamak �midiyle arka sokaklardan h�zl� h�zl� y�r�yerek gidip gelebiliyordum. Kesik di�ler, o halleriyle hi� de estetik durmuyorlar. Yine b�yle bir g�n di� tedavisinden d�nerken benim ya�lar�mda iki gen� pe�ime tak�ld�lar, ben h�zland�m, onlar da h�zland�. �nce yan�ma geldiler, tan��mak istiyorlard�, ben ciddi ciddi y�r�yorum, hi� cevap vermiyorum. �nat��yd�lar, ben y�r�d�k�e onlar da geliyor, kendilerince iltifatlar ya�d�r�yorlard�. En sonunda bir tanesi " �ok da ciddi, hi� g�lm�yor " deyince, akl�ma bir h�nz�rl�k geldi, hem onlardan kurtulur, hem de bir ders vermi� olurum diye d���nd�m ve tam kar��lar�nda aniden durup " cheese " dercesine g�l�msedim, al�n size g�l�c�k! Bilmukabele yapt�m!... Y�zlerindeki o �a�k�nl��� ve deh�et dolu ifadeyi hala hat�rlar ve g�lerim... �lk �oku atlat�nca bir daha bana bakmadan tabana kuvvet uzakla�t�lar, daha do�rusu ka�t�lar. herh�lde bir daha kolay�na kimsenin pe�ine tak�l�p, l�f atamam��lard�r. Heh, heh.... Sevgi ve sayg�yla, |