wholesale jerseys wholesale jerseys china wholesale nfl jerseys from china wholesale jerseys free shipping wholesale nfl jerseys online coach outlet coach handbags outlet coach handbags outlet michael kors handbags outlet michael kors handbags outlet michael kors outlet

www.sizedebiyat.com SiZedebiyat Edebiyat Enstit�s�

 Mektup sahili  

Telif Hakk� Sahibi: Fatma �ZD�REK

FUJER

Sevgili T...,

Bilirsin ne �ok severdim mektup yazmay�. Y�llar var ki yazd���m yok. Bug�n nedense bu mektubu yazmazsam yitecekmi�im gibi geldi. Hem de sana! Mektup yazmay� sevmeyen sana. Senin gibi okumadan ya�ayamayan biri i�in yazmay� sevmemek ne garip bir �eli�kidir. Neyse ki, mektup yazmay� sevmesen de hemen herkes gibi almay� sevdi�ini biliyorum. A�t�m bilgisayar�. Hani eskiden daktiloyla yazanlara bozulur, � Mektup elle yaz�l�r derdin � dedi�ini duyar gibiyim. � �nsan yazmaya yazmaya kalemi de k���d� da tutmay� unutuyor � diyece�im, inanmayacaks�n. �nan �yle. Art�k sadece k�sa notlar� tutmak i�in kalem kullan�yorum desem yeridir. O notlar da darmada��n. ��te bilgisayar, evde bilgisayar. Birinden telefon numaras�n� alsan, onu da telefona kaydediyorsun. Ger�i sonu� pek de iyi olmuyor, ge�en g�n oldu�u gibi. Telefonum bozuldu, numaralar� karta kaydetmedi�im i�in telefonla birlikte ��pe gitti. Art�k bekle ki kaybolan numaralar�n sahipleri aras�n. Sen diyeceksin ki � telefon defterine yazsayd�n, �antan �al�nabilir, i�inde o da giderdi � . �yle ya, onda yine de bir geri d�n�� umudu olabilirdi. H�rs�z ne yaps�n telefon defterini? Paray� al�r �antay� bir yere atard�. Onu da biri bulur, i�indeki telefonlardan bana ula�abilirdi. Az bir olas�l�k ya, niye olmas�n?

Art�k bilgisayarda yazmak kolay oluyor diyoruz ya, hatalar� d�zeltmek kolay, silgi gerekmez, k���t israf� olmuyor; kalemin ucu bitti, m�rekkep t�kendi derdi yok. Onun da bir k�t� yan� var! E�er akl�n ba�ka yerdeyse ve yazd�klar�n� haf�zaya almam��san bir elektrik kesintisi ya da yanl�� bir tu�a bas��la t�m yaz�lanlar yok olabiliyor. Ve sen akl�mla ba��m aras�ndaki mesafeyi de iyi bilir, b�ylece ne kadar s�kl�kla bu durumla kar��la�t���m� da tahmin edebilirsin. �nsan�n yeniden yazd�klar�ysa asla ayn� olmuyor. Belki �nceki sat�rlardan izler ta��yor, sadece o kadarc�k� 

T�m bunlara kar��n bilgisayarda yazmak kolay oluyor. �u c�mleye gelene kadar yazd�klar�m� en az on kez de�i�tirdim. Bu k���t �zerinde olsayd�, mektup karalamalarla dolu olacakt�. Sonunda mektupta karalama ho� olmaz deyip atacak, tekrar ba�layacak, hata olunca tekrar atacakt�m. B�ylece ka� a�ac�n dibine kibrit suyu ekti�imi d���n�p belki de birka� denemeden sonra yazmaktan vazge�ecektim. 

Tam da sana derdimi anlatacakt�m ki son c�mlemde bilgisayar�n bir d�zeltme yapt���n� fark ettim. T�m ikazlar�na ra�men halen kibrit s�zc���n� ��renemedim. Al��kanl�klar kolay terk edilmiyor. Hep yapt���m gibi kirbit diyorum. Ben yazd�k�a bilgisayar d�zeltiyor. H�lbuki sen bunu d�zeltebilmem i�in � kir ile bit yan yana gelmeyecek � diye uyar�rd�n. Bilgisayar uyarmakla kalm�yor bir de d�zeltiyor. 

Kusura bakma �v�r z�v�r derken hat�r�n� sormay� unuttum. Ho�, sorsam ne olacak ki? Yine belki aylar, hatta y�llar sonra telefon edip sen bana soracaks�n. Ben de sana sesimin en sevimli haliyle " iyiyim " diyerek koca bir yalan s�yleyece�im. Yan�t�n imgesi beyaz bir yalan; dikkatli bak�lmazsa g�r�lmez lekeleri. Bunu hep yapm�yor muyuz birbirimize? Sadece sorular ger�ek. Bu kez beyaz yalanlar olmayacak bu mektupta.

Son g�nlerde havalar dayan�lmaz oldu, kavruluyor �stanbul. Hani ben s�ca�� severdim, hem de �ok; b�y�k kedi burcundan�m ya! �imdi beni bo�uyor s�caklar. Eh ya�lan�yorum art�k, dayanam�yorum s�caklara diyece�im ama bir de k�resel �s�nma var. Yaln�z bu olsa iyi! Ben inanamayaca��n kadar de�i�tim. Otuz be� y�l sonra et, k�rk y�l sonra tatl� yemeye ba�lad�m. Eskisi kadar alkol t�ketmiyor, hesab� tutulamayacak kadar t�t�n t�ketiyorum. Bu durumlar� bilmedi�ine �a��racaks�n ama telefonda bunlar konu�ulmaz ki, hem de bu kadar aral�kl� kar��la�malarda� 

Ne diyordum; s�caklar! Ah, bu arada uyku d�zenim de de�i�ti. Bilirsin gece on ikiye kadar zor dayan�r, yast��� uzaktan g�r�nce uyumaya ba�lard�m da, erkenden yat�yorsun diye k�zard�n. Gecenin ���ndeki o korkun� 17 A�ustos depreminden sonra, bir s�re ��lere kadar uyuyamaz oldum. Son y�llarda biraz d�zelir gibi olmu�tu; s�caklarla yine depre�ti bu sorun. D�n gece de s�caktan uyuyamay�nca g�nd�z uyudum. Ba� a�r�s� nedir bilmez ba��m, tutmuyor �imdi.  

Hani sen buralardayken b�roda bir fujerim vard�. B�ro ta��n�nca onu eve getirmi�tim. Bu s�rede sadece bir kez saks�s�, iki kez yeri de�i�ti. �imdi g�neye bakan cam�n �n�nde duruyor. Bakt�m sarar�p solmu�. �nsan memleketten uzak kald�k�a baz� �eylerin ad�n� bile unutabiliyor. Fujeri hat�rlad�n m�? E�reltiotugillerden. At yelesi gibi ye�il bir bitki. K�ylerde ona bald�r�kara, kentlerde a�k merdiveni derler. Niyeyse? Asl�nda yapraklar� narin, incecik ve darmada��n, bazen do�adaki atalar�na �zenip arada bir de sert ve d�zenli yapraklar ��k�yor. O zaman onu genetik yap�s�yla oynanm�� bitkilere benzetiyorum. Her ne olursa olsun, yine de seviyorum incecik ve zarif yapraklar�n�, f�tursuzca uzayan kollar�n�, ya�ama ba�kald�r�r gibi arada bir ��kan diren�li dallar�n�, evimde bana ye�il bir yolda� olu�unu. 

Mektuba ba�lamadan �nce internette onunla ilgili bilgilere bakt�m. Bu internet denen �ey bir okyanus! �nternet yokken a�ard�k evdeki ansiklopediyi, k�sa bir a��klamayla yetinirdik; yetinemezsek, ko�ard�k k�t�phaneye. �imdi �yle mi? Say�s�z siteden benzer de olsa bir s�r� bilgi ak�yor. Fujer i�in de b�yle. A�m��ken hakk�nda ne buldumsa okudum. Kolay yeti�mekle beraber ihm�le gelemez, humuslu toprak istermi�. Topra�� kurutulmamal� ancak k�kleri ��r�yecek kadar da fazla su verilmemeli, do�rudan g�n �����ndan uzak ayd�nl�k bir mek�nda tutmal�ym��. Bunlar� tam olarak bilmiyorsam da birlikte ya�ad���m�z s�rede ��zd�m. Daha bir s�r� �ey diyor da beni �a��rtan bir�ok hastal��a derman olu�u bilgisiydi! Bak bunu ne tahmin edebiliyor, ne de biliyordum.

Senin g�n�m�z ileti�im teknolojileriyle aran pek yok biliyorum. Eminim ki daha dokunmam��s�nd�r bilgisayar tu�una. Neyse ki y�lda bir kez de olsa telefon tu�lar�na dokunup ar�yorsun. Oysa ne severdin dokunmay�. �imdi yetiyor sana sesin t�n�s�na dokunmak. Sesini duyabilmek i�in bana kalan do�um g�nlerimi ya da birka� g�n sonras�n� beklemek. 

Teknolojiyle i�in olmad���n� biliyorum ama zaman�n�n en b�y�k k�sm�n� bu konarg��erlikte k�t�phanelerde t�ketti�ini de tahmin edebiliyorum. Oysa ben art�k Beyaz�t K�t�phanesi� nin yolunu bile unuttum; b�rak kokusunu! O koku ki bizim yaralar�m�z� sa�alt�rd�. Oradan ��k�p ��nar Alt�n� a gidince yudumlad���m�z kahvenin duman�na kar���rd� yang�nlar�n k�l�. Ge�enlerde kafama tak�ld�. K�t�phaneleri foto �yk�ye d�n��t�rmek! �hmalk�rl���m had safhada. �u ana kadar yapt���m ciddi bir �al��ma yok. Ne kadar�na zaman yetecek bilmiyorum ama bu �al��may� ger�ekle�tirmeden gitmek istemiyorum.  

G�n a�ard� art�k g�z kapaklar�m kapan�yor. Senin bulundu�un yerde saat ka� bilmiyorum ama burada sabah ezan� �oktan okundu. �imdi yat�yorum. Umar�m sonra devam edebilirim yazmaya� 

Uyand�m ki zaman ��leni devirmi�. Ne diyordum? H�m� Fujer! Onu b�rodan eve getirdi�imde kuzey bat�daki k���k cam�n alt�daki buzdolab�n�n �st�ne koymu�tum. Sen kendini a�ka s�rg�n edip buralardan giderken �rmekte oldu�um dantel perdeyi hat�rlars�n. Hani kediyle, arkada�� kaplumba�ay� dokuyordum. Zaten ba�ka bir �ey de �rmedim ondan sonra. � A�k sana dantel dokutuyor, bana yollar� � deyip gitmi�tin. O k���k dantel perde h�l� orada. Bir bakt�m, benim fujer ge�irmi� yapraklar�n� onun bo�luklar�na. Sar�p sarmalanm��lar. Ayr�l�k ac�s�yla evdeki de�i�imlerin pek fark�nda de�ildim. Perdeyi y�kamak i�in mecburen birbirlerinden ay�rd�m onlar�. Koptu yapraklar�, k�r�ld� kollar�, dallar�� 

Sonra onu �imdiki yerine ald�m. Salonda, g�neye bakan cam�n �n�ne. �imdi her daim ayd�nl�k! Belki de yirmi be� y�ld�r benimle birlikte bu bitki. Neredeyse �zle�tim onunla. Nas�l uzun s�reler kendimi unutuyorsam, onun varl���n� da unutuyorum� 

D�n bakt�m sarar�p solmu�. Arap sa��na benzer yapraklar�n�n aras�ndan kurumu�lar� keserken yeni filizleri de gitti. Onu incitti�im i�in �z�ld�m, ama elden ne gelir! Yapraklar�n�n salk�m sa�akl��� yetmezmi� gibi bir de aralarda uzun uzun kollar ��kar�yor. Bir bilen k�k�nden �ok bunlar�n onu besledi�ini s�yledi; senin anlayaca��n v�cudumuzdaki damarlardan fark� yokmu�. S�zde onu seviyorum ya sa��n� ba��n� d�zeltiyordum kendimce. Bu y�zden �ekilsiz buldu�um bu kollar� keser atard�m. Onlar�n da bizden fark� yok. Bunda oldu�u gibi kim bilir ka� sevdi�imizin kolunu kanad�n� bilmeden k�rd�k? Bizi sevenlerin bize yapt��� gibi! Bildi�imiz sadece bize yap�lanlar. Art�k onlara dokunmuyorum; vars�n �ekilsiz olsun, ya�as�n kendi bildi�ince... 

D�n gece uyumad�m demi�tim hani; bir kitaba kapt�rd�m kendimi. Ge�en hafta kuzenim k�z arkada��n� tan��t�rm��t�. Onunla konu�urken konu gezilerden a��ld�. Bu gitmeler ya�at�yor ya beni, bana bir gezi kitab�ndan s�z etti. Duymu�tum ama okumam��t�m. Kitab� bana kargoyla yollam��. O anda yo�undum, bakamad�m. D�n gece uyku tutmay�nca elime ald�m. Bir bakt�m ki salya s�m�k sonuna gelmi�im; saat ��. Bir kitab� birka� saatte bitirmem ola�an de�ildir. O birka� saatte, birka� kitab� kar��t�r�rd�m hat�rlarsan. K�zard�n bana ona buna dal�p �nerdi�im kitab� aylarca ba�ucunda s�r�nd�r�yorsun diye.  

De�i�imlerime �a��r�yorsun de�il mi? Art�k gezi kitaplar� bile a�lat�yor beni. Otuz y�l ge�mi� aradan... Hat�rl�yor musun, yeni tan��m��t�k. Senin evinde televizyonda bir film izliyorduk. Hangi filmdi, �imdi unuttum. Pek �ok �eyi unuttu�um gibi! Kendimi filme kapt�r�p ba�lam��t�m a�lamaya. Utanm��t�m bu h�limi ay�plars�n diye. G�zlerimden akan ya�lar� fark etmeyesin diye de silemiyordum. Ya�lar, kar taneleri gibi birbirine eklenerek b�y�yor ve yana��mdan yuvarlanarak kuca��ma t�p t�p diye d���yordu; sesini duymandan korkuyordum. Sana do�ru bakam�yordum bile. Film bitti�inde ikimizin g�zlerinin kan �ana�� oldu�unu g�rm��t�k, �a�k�nl�kla! Me�er sen de ayn� �ekinceyi ya��yormu�sun. Sonra bu h�limize saatlerce g�lm��t�k. �nsano�lu nas�l da ba�ar�yor g�lmekle a�lamay� bir arada� 

Bir yandan sana yazarken Defter� den de h�z�nl� bir m�zik yay�l�yor odama. Bo�az�ma bir yumruk oturuyor; hen�z g�z p�narlar�nda ya�lar. Tuzlu su yola koyulmu�tu ki m�zik bitti. Defter� i de bilmiyorsun sen. K�saca ��yle diyeyim: internetten ula��labilen i�i g�zel yolcularla dolu bir durak. 

Zaman gibi a�klar da iz b�rakarak ge�iyor ve mutlaka ge�ip gidiyor. Kaplumba�a imgesi de h�z� gibi ge�ip gitti. Sonra gece. �zleri, tozlar� kald� sadece. �imdilerde bir �ey yok gibi ama yine de onlarca imgeyle bo�u�uyorum. 

�u fujer var ya �u fujer, baz� y�nleriyle asl�nda bana �ok benziyor, baz� y�nleriyle bamba�ka; �teki ben. 

Neden yaz�yorum, neden sana yaz�yorum? Niye pat diye s�ylenemiyor baz� ger�ekler, hissedi�ler, olaylar? S�zler insan�n bo�az�na tak�l�p kal�r da bir t�rl� yutkunamaz ya insan; s�zden, duygudan da farkl� bir olayla yutkunamama durumu ya��yorum �imdi� 

Gidi� g�n� gelip �att���nda, � bilmelisin ki ben her zaman seninleyim � dedin. Evet, benimlesin... Birlikte olmak, dip dibe olmak, g�r ( �� ) mek, konu�mak de�il. Belki de sadece i�inde ta��mak!..  

Yak�nda gidece�im. Ayn� yerde olana kadar, birlikte oldu�umuzu bilerek...

" Edebiyat At�lyesi Pazartesi �al��malar� " ndan: 156. haftan�n 17.09.2007 / 23.09.2007  konusu: ���NC� YIL �EREF�NE KONU SERBEST

 

:  Fatma �ZD�REK, �stanbul, 01.07.2007,                                                           Di�er Bir Mektup i�in   

                 

Bir Onceki Yap�t Teknik Aksakl�k Bildiriniz Edebiyat At�lyesi Girisi T�rkce veya Di�er Bir Dil Yan�lg�s�n� Bildiriniz S�zl�k Telif Haklar� Kanunu �mla K�lavuzu  Bu yazar�m�z/Bu yap�t hakk�nda  Radyolu Dakikalar ODA AKDEN�Z ODA EGE ODA MARMARA Enstit� Girisi Bir Sonraki Yap�t