www.sizedebiyat.com SiZedebiyat Edebiyat Enstit�s�
Mektup sahili
Telif Hakk� Sahibi: Fatma �ZD�REK
KARADEN�Z� �N KIYICI�INDAN MEKTUPLAR *)
1
Kar, Ku�lar, Bal�klar...
Bu y�l�n ilk ciddi kar�, ge�en hafta �stanbul� u beyaza bulad�. Kahvalt�dan on be� dakika �nce il�c�m� ald�m ve kahvalt�ya ba�lad�m. TV� de yol durumunu izliyorum. Yollar sorunlu, erkenden evden ��kmama gerek yok. Kahvalt�yla kahvemi yudumlarken pencerenin d���ndaki saks�lar�n �zerine ili�ti g�z�m. Kar saks�lar�n �zerini kapam��, hatta bir tepecik olu�turmu�, ku�lar konmak i�in bir dal ar�yordu. Saks�lardaki aslana��zlar�n�n kuru dallar� �zerine tahminimce iki ser�e kondu, onlar�n ard�ndan birka� iri ve kara ku� geldi, ser�eler ka�t�. Meraklan�p ba��m�n �zerindeki uzak g�zl���m� g�z�me yerle�tirdim. Gelip giden kimlerdi penceremin �n�ne? G�r�nt� netle�ti. Ser�eler, g�vercinler, kumrular... Oldu�undan daha iri g�r�n�yorlard�. Kar�n so�u�una dayanmak i�in t�ylerini adeta k�rk manto niyetine kabartm��lard�. A�z�mdaki lokmay� yutamad�m. Ku�lar�n da kahvalt� zaman� gelmi�ti. Cam� a�t�m, saks�lar� yana �ektim. ��k�nt� ve saks�lardaki karlar� temizledim. K�s�r yapmak i�in dolapta bulundurdu�um ince bulgurdan birka� avu� bulguru temizledi�im yere koydum, kahvemi i�meye devam ettim, g�z�m pencerede ve ku�larda. Birden Karadeniz� in k�y�c���ndaki o minicik k�yde ve k�rk y�l �ncesinde buldum d���ncelerimi. M�thi� bir kar kaplam��t� k�y�. Yollar kapal�yd�, ho� kapal� olmasa da o zamanlar bizim yollardan g�nde bir iki taneden fazla araba ge�mezdi ya. Di�im a�r�yordu, dayan�lmaz bir ac�yd�. Babam da benim ac�ma dayanamad� � �lerideki bir k�yde bir di��i var, ona gidip �ektirelim � dedi. Babam�n bir elinde devasa siyah bir �emsiye, di�er elinde so�uktan donmamas� i�in elime ge�irilmi� y�n �orapla benim minicik sa� elim, yollara d��t�k. Kara k��a, u�uran r�zgara inat, iki ileri bir geri y�r�yerek kom�u k�ye gitmeye �al���yoruz. �nce �emsiye iflas etti, ters d�nd�, k�r�ld�, sonunda da par�aland�. Bu arada ben de dizlerimi ge�ip, siyah lastik �izmemin i�inden dolup eriyerek aya��m� s�zlatan kara, di�imin s�z�s� y�z�nden katlan�yorum ama babama belli etmemeye �al���yorum. Sessiz ak�tt���m g�z ya�lar�m yanaklar�ma ula�madan buzla��yor. Babam beni s�rt�na almak istiyor ama bu imkans�z. ��nk� �ocuklu�unda ge�irdi�i menenjit y�z�nden, zaten kendisinin ciddi bir y�r�me sorunu var. Yakla��k alt� kilometrelik yolu bilmem ka� saatte tamamlay�p k�ye var�yoruz. �st kattaki balkonunda insan�n a�z�ndaki alt�n di�ler gibi dizilenmi� m�s�rlar�n as�l� oldu�u, alt� kerpi�, ��k�nt�l� �st kat� tahta �irin mi �irin bir eve giriyoruz. Alt katta bir ocak yan�yor, etraf�nda aile fertleri oturmu� �s�n�yor. Hemen beni oca��n yan�na al�p �s�tmaya �al���yorlar. Yana��m�n davul gibi �i� oldu�unu g�ren ya�l� amca durumu anl�yor, babam�n durumu anlatmas�na gerek kalmadan. � O�lum ko� �u bizim kerpeteni getir � diyor, torununa. Bug�n herkesin alet edevat �antas�nda bulunan cinsten simsiyah bir kerpeten. Ocakta yanan ate� harlan�yor ve kerpeten ate�te yak�l�yor, tam so�umadan da a�z�ma girip i�indeki dayan�lmaz ac�y� veren bembeyaz di� ve o zamanlar bir a�a� k�k�ne benzetti�im k�kleri is karas� kerpetene yakalan�p a�z�mdan d��ar� ��k�yor. Ac�n�n da onunla birlikte a�z�mdan ��k�p gitmesini diliyorum. Gece yar�s� k�y�m�ze d�n�yoruz. G�nler sonra ilk kez sanc�s�z bir uykuya dal�yorum. Kar devam ediyor, a�r�lar sanc�lar kesiliyor. Babaannemin tatl� tatl� anlatt��� masallar ve s�ylenceler ocak ba��ndaki g�nleri renklendiriyor. D��ar�dan ku�lar�n ���l�klar� geliyor. Ku�lara yem koymak i�in evin �n�ndeki bah�ede kar� temizleyip k���k k���k bo�luklar a��yoruz. Evlerde kapal� olan �ocuklara oyunlar yetmez oluyor. Ku� tutmaya karar veriyoruz. Babaannemden de yeni oyunumuz i�in destek al�yoruz. Babaannem elinde bir sopa, kalbur ve k�nnap ile geliyor. Bah�ede a�t���m�z bo�lu�a �nce bir avu� bu�day koyup �zerine kalburu kapat�yoruz. K���k giyotin �er�evelerden uzatt���m�z k�nnab� bir sopaya ba�lay�p kalburun alt�na yerle�tiriyoruz. Ko�arak eve ge�ip sedire kurulup, ba�l�yoruz beklemeye; ben, k���k karde�im ve bizimle �ocuk olan babaannem. Yemleri g�ren ser�eler geliyor �nce, minicik g�vdeleri ip gibi bacaklar�yla. Daha sonra onlardan biraz daha irice ve renkli gagas� ile karatavuklar geliyor ve ser�eler ka��yor. Benim elim k�nnapta g�z�m ku�larda. Tela��mdan k�nnab� oynat�yorum sopadaki titreme ku�lar� ka��rt�yor. Ba�ar�s�zl���m a�lama n�betine d�n���yor. Bu defa bizim b�y�k �ocuk k�nnab� tutuyor, ba� bah�e ve ev i�lerinden nas�rl� elleriyle. Yeniden gelen ku�lar� kalburun alt�na esir ediyor. G�z ya�lar�m mutluluk belirtisi olarak yanaklar�mda donuyor. Hemen evden d��ar� f�rlay�p ku�lar� al�yoruz; biri benim, di�eri k���k karde�imin oluyor. Ellerimizden kurtulma �abalar� bo�una. Onlar� �s�tmal�y�z, bizim ku�lar�m�z olmal� onlar, elimizden kurtulu�lar� yok! Minicik ellerimiz yeterli olmaz onlar� �s�tmaya, koynumuza sokuyoruz, bu defa babaannem � ku�lar� �ld�receksiniz � diye k�z�yor. Kalburu al�p oca��n yan�na getiriyor, i�ine biraz yem koyup ku�lar� i�ine kafes misali yerle�tiriyor. Birka� g�n sonra babam kahveden geliyor. � Bal�klar karaya vurmu� � mu�tusu ile. S�ylendi�ine g�re kar erimi�, bal���n kula��na ka�an kar suyu y�z�nden bal�klar sersemlemi� ve karaya vurmu�lar. �ocuklar i�in yeni bir oyun ba�l�yor, aileler i�in bir ekmek kap�s� a��l�yor. Yirmi ve on kiloluk ya� telekelerinin a��zlar� a��l�yor. �nce bir odun, tenekenin i�ine iki yan�ndan �ivilenerek kova benzeri ta��ma arac�na sap yap�l�yor. Ya�l�, gen�, �oluk, �ocuk; herkes elinde bu tenekelerle deniz kenar�na ko�uyoruz. Deniz kenar� adeta bal�k hali, �st�m�zde mart�lar�n ���l�klar�, tenekeler ald���nca ve ta��yabilece�imiz kadar rengarenk bal�klar� tenekelere doldurup evlere d�n�yoruz. �stavritler hemen temizlenip k�zart�l�p yeniliyor. Palamutlar iri dilimler halinde kesiliyor, bir s�p�rge teli ile k�l����n i�indeki kan ak�t�larak temizlenip, y�kan�yor ve cam kavanozlara aralar�na defne yapraklar� konularak tuzlan�yor. Onlar daha sonra sofralar�m�z� salata ya da k�y f�r�nlar�nda pi�irilerek haz�rlanan leziz yiyecekler olarak s�sleyecekler. Bir de o zamanlar ad�n� bilmedi�im, bug�n ise zaten denizlerimizde nesli t�kenmi� iri, mavi ve k�rm�z� benekli bal�klar vard�. Onlar� ne yapt���m�z� an�msam�yorum. K�rk y�l �ncesinin bu oyunlar�n� bug�n hangi �ocuklar oynuyor diye d���n�rken iki y�l �ncesine gidiyorum. Bir yaz g�n�, p�r�l p�r�l bir hava. Babam yetmi� alt� ya��nda, hastal��� nedeniyle evden d��ar� ��kam�yor. Ya�l� bir �ocuk olmu�. Evimizin eski g�zel yap�s� son y�llarda yap�lan tamiratlarla her ge�en g�n bozulup, bir ucubeye d�nm�� adeta. Giyotin camlar at�lm��, yerine devasa Pimapen �ift camlar konulmu�. Bu camlar d��ar�dan bak�nca ayna gibi g�r�n�yor. �ki ye�enim ellerinde bezden yap�l�p i�i pamukla doldurulmu� bir �ilte, �zerinde minicik bir yast�k ve �rt� ile � Teyze bak biz ne bulduk � diye babam�n odas�na geliyorlar. �rt�y� kald�r�yorlar, oyuncak yatakta rengarenk bir ku� �l�s�. � Biz bunu dedemle �� g�n �nce bulduk � diyorlar. Yine havan�n �ok g�zel oldu�u bir an zavall� yal��apk�n� bizim cam�n ayna etkisi y�z�nden cama �arp�p �lm��. � �ocuklar �� g�nd�r �l� olan ku�u evde niye tutuyorsunuz, kokar � diyorum. � Teyze, ama dedem bize teyzen gelene kadar bu ku�u kediden uzak tutun � dedi. � Biz de ona iyi bakarsak iyile�ir diye seni bekledik � diyorlar. Sonra babam ku�u ben gelene kadar bekletmelerini istemesinin sebebini anlat�yor. � Daha �nce hi� b�yle renkli bir ku� g�rmedim, acaba bu ne ku�udur? � diyor. A��k�as� ben de bilmiyorum, ama birden an�ms�yorum National Geographic� deki bir reklamda bu ku�un benzerini g�rm��t�m. �stanbul� a d�n�nce Fatih Orbay y�netiminde haz�rlanm�� olan � T�rkiye�nin Ku�lar� � CD�sini VCD� ye yerle�tirip izliyor ve bu ku�un bir yal��apk�n� oldu�unu ��reniyorum. Babama telefonla ad�n� bildiriyorum, sorusunun yan�t�n� bulmas�na �ocuklar gibi seviniyor. Birden i�imden renkli bir ku� u�uyor, babam�n �u anda karlarla kapl� mezar�n�n ba��na konmas�n� diliyorum. Bu y�l�n ilk kar� beni b�yle bir i� yolculu�una ��kard�. T�m yolculuklar gibi h�z�nl�, ac�l�, ne�eli, bir o kadar da g�zel... |
*) � Karadeniz�in K�y�c���ndan � rahmetli de�erli �air ve yazar�m�z R�fat Ilgaz� �n gazetedeki k��esinin ad�yd�. Ben de bundan sonra yazaca��m birka� yaz�ya ana ba�l�k ararken bu isme tak�ld�m. Bu isme g�nderme, ikimizin de Karadeniz�in k�y�c���nda bir yerlerde do�mu� ve �mr�m�z�n son y�llar�n� yine oralarda ge�irmeye karar vermi� olmam�zla ilgili mi bilmiyorum, belki de. Yaz�ya ilk ba�layanlara ne denli sevecenlikle yakla�t���n� kendisiyle yapt���m�z sohbetlerimizden biliyorum. Acemi bir �aylak olarak ve ho�g�r�s�ne g�venerek, bu ismi kendisinden k�sa bir s�reli�ine �d�n� al�yorum, eminim ki beni duyuyordur. An�s� �n�nde sayg�yla e�iliyorum!
:
Fatma
�ZD�REK,
Pazar,
13.�ubat.2005, 14:26