www.sizedebiyat.com SiZedebiyat Edebiyat Enstit�s�
�YK� BULVARI
Telif Hakk� Sahibi: Berna EFEO�LU
EVE D�N��
Sabah 06.30 ' da ba�layan zorlu yolculu�un sonuna yakla��yordu art�k. Son Kad�k�y Vapuru' nun kalkmas�na on dakika kalm��t�. Her g�n kat etti�i uzun yola kar��n g�n i�inde kendini en iyi hissetti�i an da, yine bu yolculu�un yirmi�er dakikal�k gidi� d�n���yd�. Bo�azda esen r�zg�rla kendine gelip g�n�n yorgunlu�unu b�y�k �l��de bu r�zg�ra devrederdi. Geride kalan bir damla g�c�yle kendini evine ula�t�racak bir otob�se binip mabedine ula��rd�. Evine �ok uzak olsa da i�ini �ok seviyordu. Bir�oklar�n�n �zenece�i gibi, o tam olmak istedi�i noktada, yapmak istedi�i i�i yap�yordu. Bu y�zden, bu gidip gelmelere ve sabah erken kalk�p ak�am karanl���nda eve d�nmelere hi� ses etmiyordu. Stresli bir g�n ge�irmi�ti. Patronuyla biraz tart��m��lard�. Asl�nda tart��mak da denmez, yaln�zca bir fikir ayr�l���na d��m��lerdi. Haftan�n stresi ve yorgunlu�unun da etkisiyle, ikisi de �ok sinirliydi. Bu nedenle konu�ma biraz sert sonlanm��t� ama ertesi g�n her �eyin d�zelece�ini biliyordu. Patronunu �ok iyi tan�yordu; senelerdir birlikte, omuz omuza �al���yorlard�. Bu kadar olmasa da ara s�ra gerildikleri olurdu. Onun �ok iyi bir insan, dahas� �ok iyi bir y�netici oldu�unu d���nm��t� hep; hi� yak�nmam��t�. ��inden de, patronundan da memnundu. Sabah kendisinin gelip " d�n ak�am gergindim biraz, gel �u konuyu yeniden konu�al�m! " diyece�inden o kadar emindi ki! O y�zden �ok �st�nde durmuyordu ama bu konu�ma yormu�tu onu. Her zamankinden de �abuk gitmek istiyordu evine. Bir an evvel kavu�mak istiyordu; ' Ke�ke u�up hemen gidebilsem... ' diyordu. Ke�ke m�mk�n olsayd�! Trafi�in de sa�� solu belli olmuyor can�m! Bug�n ne oldu da yollar a��k b�yle, anlamad�m! ' dedi kendi kendine. On be� dakika erken inmi�ti otob�sten. Sallana sallana y�r�d�. Yakla�t�k�a bir m�zik sesi �al�nd� kula��na. �skeleye geldi�inde, iskelenin �n�nde yere oturmu� gen�leri fark etti. �stleri ba�lar� paspal, sa�lar� kirli ama y�zleri ���lt�l�, ne�eleri tamd�. D�rt ki�iden ikisi ayaktayd�. Biri yan fl�t, di�eri keman �al�yordu. Bir di�eri oturmu� �ark� s�ylerken, sonuncusunun kuca��nda, ad�n� bilmedi�i ama sesi Beyo�lu' nda T�nel' den tan�d�k, kanuna benzer bir �alg� vard�. �nlerinde, muhtemelen yerlere konmaktan kirlenmi� bir �apka, keyiflerince m�zik yap�yorlard�. Vapuru bekleyen kalabal�k gibi o da merakla dinlemeye koyuldu bu gen�leri. M�zik ne kadar iyi gelmi�ti. Bo�az R�zg�r�' n�n g�revini kapm��, onun yerine al�p g�t�rm��t� yorgunlu�unu. Bu g�zel ezgilerin fark�na varm�� herkesin y�z�nde bir tebess�m �oktan yerini alm��t�. Beyaz etekli, bej renkli ti��rtl� bir k�z dikkatini �ekmi�ti. K�z durmadan ba��yla tempo tutuyor, ak�am vakti denize kar�� duydu�u bu keyifli sesler ve sessizlikler b�t�n�n�n sonuna kadar tad�n� ��kar�yordu. T�pk� kendi gibi, o k�z da ne yana�makta olan vapurun d�d���n� ne de kar�� kald�r�mda sak�z satan minik �ocu�u fark etmi�ti.
*****
Dalg�nd�. Akl�n�n bir k��esinde g�n boyunca g�zlerinin i�ine i�ine bakmaktan ka�t���, i�inin ac�d��� �ocuklar, di�er k��esinde ac�kan karn�n� nas�l doyuraca��na dair fikirler vard�. Utand� hemen kendinden, belli belirsiz. ' Pes yani, o kadar a� var ortal�kta senin a�l�ktan g�z�n d�nm�� resmen! ' dedi i�inden bir ses. ' �yi be, sussana sen. vicdan bozuntusu! Ben elimden geleni yap�yorum onlar i�in, benim de mi a� kalmam gerek? Su� mu ac�kmam? Yiyece�im, ayakta sa�lam duraca��m ki onlara sahip ��kaca��m. Sus �imdi, sus! ' dedi bir di�eri. Onlar� ziyaretten d�nd��� her g�n�n ak�am�nda bu kar��l�kl� sorularla bunalt�r dururdu kendini. Asl�nda kendi de bilirdi bu sorular�n, sorgular�n gereksiz oldu�unu. Kendi pay�na d��eni fazlas�yla yapt���n� da bilirdi. Gelgelelim o kadar �z�l�rd� ki onlar i�in, neredeyse elindeki imk�nlardan, karn�n� bir g�n daha doyurabilece�inden, s�cac�k yuvas�na, ailesine sahipli�inden utan�rd�. Vicdan� a��r gelirdi b�yle zamanlarda. Yine de al�koyamazd� kendini bu d�zenli ziyaretlerden. Cuma g�nleri bu y�zden biraz �fkeli, nedensiz, her �eye sinirli olurdu. D�nyaya da tepkili! Her d�n�� yolunda mutlaka kulakl���n� tak�p son ses m�zi�ini dinlerdi. D�� d�nyadan ba�ka en ufak bir ses dahi duymak istemeden... �skeleye geldi�inde daha vapurun kalkmas�na yirmi dakika vard�. Niyeyse trafik yoktu bu kez d�n�� yolunda. O kadar yorgun ve bezgindi ki, hem biraz kendine gelmek hem de oturarak beklemek i�in iskelenin hemen yan�ndaki �ay bah�esinde bir �ay i�meye karar verdi. �ay bah�esine y�neldi�inde iskelenin �n�ndeki kalabal��� fark etti. ' Yand�k yani, �u �ay� i�ip bir an evvel i�eri ge�eyim, yoksa kesin ayaktay�z bug�n ' dedi. Yine isyank�r, ' Niye bu kadar insan dikelmi� bekliyor, niye bu kadar insan var, b�kt�m bu �ehirden de insan�ndan da... ' Biraz daha a�t� m�zi�in sesini. Sert bir �eyler �al�yordu. Oturdu, �ay�n� s�yledi. Oturdu�u yerden kar�� kald�r�mda sak�z satan k�z �ocu�unu fark etti. ' Al i�te bir tane daha! ' K�z�n �st� ba�� pislik i�inde, burnunda sallanan s�m��� ve puslu g�zleri yerle�mi�ti zihninin ba� k��esine. Yeni bir foto�raf daha. �ay� da burnundan geldi, g�n�n sonundaki �u k�sac�k rahatlama iste�i de! Yolun kar�� kenar�nda sak�z satan bu k�za dakikalarca bakakalm�� olacak ki, ne yana�makta olan vapurun d�d���n� fark etti ne de asl�nda kendinin de d�hil oldu�u bu ayak�st� m�zik ziyafetini... |
" Edebiyat At�lyesi Pazartesi �al��malar� " ndan: 151. haftan�n 13.08.2007 / 19.08.2007 konusu: D�KKATS�Z ve D�KKATL� �NSANLAR ARASINDAK� FARK �zerine