www.sizedebiyat.com SiZedebiyat Edebiyat Enstit�s�
K��E YAZILARI caddesi
Telif Hakk� sahibi: Mehmet �NVER
ORTA DALGA ISTANBUL YAYINLARI...
ZAR�F ve ACIMASIZ KADIN
�At�f bey, ben rol icab� bile olsa bir �ocu�a el kald�ramam. �Yapacaks�n�z L�le Han�m. Senaryo bu �ekilde yaz�lm��. Rol gere�i bile olsa bir �ocu�a el kald�ramayan o kad�n bir ba�ka senaryoda v�cut hatlar� bozulmas�n diye �ocuk do�urmak istemeyen, onun yerine bir kani� kope�i sat�n almay� tercih eden ruhsuz biri olarak sinema seyircimizin nefretini kazanm��t�. �yle ki bir filmini izleyen annesi sinema salonunda k�z�na beddua eden seyircilere donup; " Ahh kendisini bir tan�sayd�n�z. Ger�ek ya�am�nda �yle iyi bir insand�r ki " diye bir a��klama yapmak zorunlulu�unu hissedecekti. Oysa seyirci onu zalim bir �vey anne, yuva y�kan, sevenleri ay�ran, anay�, babay� �z evlad�na d��man eden, birbirinden beter Bizans entrikalar� �eviren y�lan kad�n, sar� ��yan olarak tan�d� hep. Ye�il�am� �n y�netmenleri on parma��nda on marifet olan bu oyuncuyu hep ayni dar kal�p i�inde oynatt�lar. T�m sinema kariyeri boyunca sinemam�z�n masum aseksuel k�zlar� olan H�lya Ko�yi�it� in, T�rkan �oray' in, Filiz Ak�n� �n asla yapmayaca�� pis isleri ona yapt�rd�lar. Beyaz perdede onlar�n yerine yuvalar y�kt�, onlar�n yerine aldatt�, onlar�n yerine hep �vey anneleri oldu�u �ks�z �ocuklar� bir g�zel d�vd�, hatta onlar�n yerine ikinci kad�n oldu. Ma�rur bir burjuva kad�n�n� oynad��� filmlerde �n�ne geleni tersledi, k���msedi, a�a��lad�. O so�uk ses tonuyla koskoca Zeki M�ren' e bile haddini bildirdi: " Zeki bey siz �st�n�ze vazife olmayan i�lere l�tfen kar��may�n�z. Bu bizim hususi meselemizdir." Aylar �nce ilk kez telefon numaras�n� �evirirken ne yalan s�yleyeyim ellerim titriyordu. B�y�k ihtimalle telefon a��ld���nda hizmet�isi: " Han�mefendi su an ��le uykusundalar, rahats�z edilmek istemiyorlar " diyecekti. Ya da bizzat kendisi ��k�p: "Sizinle tan��t���m�z� hi� sanm�yorum beyefendi. L�tfen rahats�z etmeyin" diye tersleyecekti. Oysa u�uncu roman�mda k�sac�k da olsa ondan bahsetmi�tim ve ortak bir yazar dostumuz vas�tas�yla ho�nutlu�unu ��renmi�tim. Sonra telefon; " Buyrun efendim" diyen zarif bir hanimin sesiyle a��ld�. Evet, oydu: Ye�il�am� �n zarif ve ac�mas�z kad�n� L�le Belkis. Yasam �yk�s�n� yazd��� kitab�na sinemam�z�n onun k�ymetini bilmedi�ini, hep �ablonik rollere oturttu�unu anlatan bir yaz�yla katk�da bulunmak istiyordum. Bu nedenle aram��t�m. Kabul etti. O da ayni �eyden yak�n�yordu. Bir sure sonra yaz�y� yollad�m. O s�ralar hen�z s�z konusu kitabi tamamlamakla u�ra��yordu. Bu�un o kitap IPEK CORAPLAR ad�yla yay�mland�. Bir otobiyografi ve ani kitabi olan �pek �oraplar' �n i�inde Y�ld�z Kenter, Haldun Dormen, L�le Oraloglu, Esin Afsar, Atilla Dorsay gibi sanat��lar�n L�le Belk�s� la ilgili yaz�lar�n�n yan�nda kendiminkini de g�r�nce ne yalan s�yleyeyim �ok mutlu oldum. Bir d�nemin Ye�il�am� �n� anlatan ilgin� an�larla dolu �pek �oraplar� okuman�z� �neririm. Bilhassa da yeni nesillerin... Ye�il�am��n melunesinin, sokaklarda �ocuklar�n: "Aaaa Sezercik 'in �vey annesi " diye seslendikleri beyaz perdenin bu ma�rur ve ac�mas�z kad�n�n�n asl�nda ne kadar s�cak, zarif bir insan oldu�unu kendi kaleminden ��renmenizi arzular�m. Onun i�in yazd���m ve bug�n piyasaya ��kan kitab�nda yer alan " Zarif ve Ac�mas�z Kad�n" isimli yaz�m� a�a��da bulacaks�n�z. Kendimi bildim bileli sadik bir hayran� oldu�um bu han�m i�in kaleme ald���m yaz�y� da okuyabilirseniz ayr�ca memnun olurum. ��nk� h�l� pek �o�unun yan� s�ra, Ye�il�am� �n onun da k�ymetini bilmedi�ine inan�yorum. Eminim ki, sinemam�z�n g�zel g�nlerine tan�k olan herkes onu �zl�yordur. Sevgiler... Zarif ve Ac�mas�z Kad�n Son derece ��k giyimli, bak�ml� ve zarif kad�n l�ks d��enmi� bir evin salonunda kay�ts�z hareketlerle t�rnaklar�n� cilal�yordu. Yan�ndaki yak���kl� erkek ezilir b�z�l�r tav�rlarla ona bir �eyler anlatmaya �al���rken o sanki hi� dinlemiyormu�, dinlese de umursam�yormu��as�na dikkatini sadece t�rnaklar�na vermi�ti. Adam yaramazl�k yapt��� i�in cezaland�r�lmay� bekleyen bir �ocu�un �rkekli�iyle iki kez yutkunman�n ard�ndan sonunda baklay� a�z�ndan ��kartt�: - Bo�anal�m Banu. Bunun kar��l���nda ne istersen vermeye haz�r�m. Zarif kad�n son derece kendisinden emin bir ifadeyle g�zlerini t�rnaklar�ndan ay�rmadan tek bir kelimeyle yan�tlad� onu: - Fabrika. - Senin olacak. Hemen avukat�ma gerekli i�lemleri yapmas� i�in talimat verece�im. - Hizmet�iye s�yleyeyim sana ba�ka bir odada yatak haz�rlas�n. Art�k beraber yatamay�z. Avukat�ma bir vek�let verece�im. B�yle i�lere de�erli vaktimi harcayamam. Sana yeni ya�am�nda bol �anslar diliyorum. Umar�m istedi�ini bulursun. Sar���n, zarif kad�n bunlar� s�yledikten sonra buz gibi bir ifadeyle kalk�p salondan ��kt�. Yanl�� an�msam�yorsam �zerinde �ok ho� bir tunik ve i�inde de ipekli bir buluz vard�. Tek bir kelimeyle kar��s�nda ezilip b�z�len adam�n elinden fabrikas�n� al�vermi�ti. �ylesine kendisinden emin, �ylesine g��l�yd� ki sanki istese o an adam�n can�n� bile alabilirmi� gibi gelmi�ti bizlere. Perdeye yans�yan zarif g�r�nt�s�n�n ard�nda sinema izleyicilerinin kendisine k�zmak istedikleri halde bir t�rl� k�zamad�klar� g�zel ama ac�mas�z kad�n karakterlerinin unutulmaz yarat�c�s� L�le Belk�s� t� kar��m�zdaki. Ye�il�am� �n yaratt��� k�t� kalpli, yuva y�kan, kimseye ac�mayan kad�nlar seyircide hep k�t� izlenimler yaratm��t�r. �ocukken beyaz perdede seyretti�im Suzan Avc�� lar�n, Neriman K�ksal� lar�n sonu gelmez k�t�l�klerinin ve entrikalar�n�n g�n�n birinde bizim yuvam�za kadar uzanaca��n� d���n�r, onlardan �rkerdim. T�rk sinema seyircisi hep hakl�dan, masumdan, ma�durdan yana olmu�tur. Mahallenin k�zlar�na benzeyen karakterlerle �zde�le�tirdikleri T�rkan �oray� lar�, Fatma Girik� leri, H�lya Ko�yi�it� leri sevmi�ler, onlardan yana ��km��lard�r. Peki, nas�l oluyordu da bu seyirci kitlesinin bir par�as� olan ben, o so�uk, ac�mas�z, k�t� ruhlu, tek bir kelimesiyle kar��s�ndakini donduran sar���n kad�n� bu kadar seviyordum? Ne vard� onda beni kendisine bunca hayran b�rakacak? Oysa yerli filmlerin sevenleri ay�ran � sar� ��yan� �, mutlu yuvalar� y�kan me�um �vey annesiydi o. Feride filminde masum ve g�zel Emel Say�n� � sofrada mua�eret kurallar�n� yerine getirmedi�i i�in herkesin �n�nde alay konusu edercesine paylamam�� m�yd�? Hatta bir ba�ka filmde koskoca Zeki M�ren� in kar��s�na dikilip; � O sizin �st�n�ze vazife de�il Zeki bey, siz kendi i�lerinizle u�ra��n efendim � diye terslememi� miydi? B�t�n bunlara kar��n de�il k�zmak aksine b�y�k bir hayranl�kla seviyordum onu. �stelik sadece ben de�il, annem, karde�im, ablalar�m ve tan�d���m t�m sinema severler b�y�k bir be�eniyle izliyorduk bu zarif sar���n�. T�rk sinema seyircisi belki de ilk kez onca olumlu, kendisine yak�n, mahallemizden, bizden olan saf masum k�zlar dururken �o�unlukla olumsuz karakterleri canland�ran bu bizlerden uzak, sar���n kad�n� seviyor, beyaz perdede yaratt��� o hain kad�n tiplemelerini hayranl�kla izliyordu. Peki insanlar ne buluyorlard� onda? Yan�t� �ok basit: Canland�rd��� olumsuz karakterlere kendi do�al sesinden, incecik zarafetinden ve g�zelim g�zlerinden kimselerin anlayamad��� �ylesine olumlu, �ylesine ger�ek bir �eyler kat�yordu ki, ne yapsak da bu yuva y�kan sar� ��yana, bu entrikalar yapan ac�mas�z �vey anneye k�zam�yorduk bir t�rl�. Sinemada yaratt��� ince zevkli, zengin burjuva kad�n� imaj�n� �ylesine benimsemi�tik ki mahallenin k�zlar� onun ger�ek hayatta da ayn� filmlerinde oldu�u gibi asla ve asla yerli butiklerden al��veri� yapmad���na inan�yorlard�: - Banu� cu�um kocan butik Canan� da �al��an k�zla k�r��t�r�yor. G�rm��s�nd�r muhakkak. Hani �u sar���n, yere bakan y�rek yakan g�r�n��l� k�z. - Yerli butiklerden al��veri� etmedi�imi biliyorsun. Ayr�ca kocam�n �zel ya�am�n� merak edecek kadar basit bir kad�n olmad�m hi�bir zaman. Evet, o sinemam�za g�r�nt�lerini arma�an ederek sonsuza kadar bizimle kalacak olan t�m di�er kad�nlardan farkl� ve unutulmaz tiplemeler yaratt�. ��nk� hi�bir kad�na ceketini omzuna at�p, �spanyol pa�a pantolonunun alt�nda yal�nayakm�� hissi veren incecik sandaletlerle y�r�mek ona yak��t��� kadar yak��mam��t�. Sinema perdelerine yans�yan g�r�nt�lerde hi�bir kad�n bir y���n insan�n i�inde onun kadar rahat hareketlerle barda��na viskisini dolduramad�. Hi�bir kad�n onun kadar kendinden emin bir tav�rla sigaras�n�n duman�n� kalabal�klara kar�� �fleyemedi. Hele hi�bir kad�n� incecik beline sard��� kemer onun belini sard��� gibi zarif�e sarmad�. Bizi s�k, s�k �zse de k�zamad�k ona. ��nk� �ok farkl�yd�. Beyaz perdede yaratt��� karakterler kimsenin ho�una gitmeye �al��m�yor, kimseye �irin g�z�kmek gibi bir kayg� ta��m�yor, hele, hele kimseye iyilik yapmak gibi bir niyete asla ve asla sahip olmuyorlard�. Sinemada hep masum k�zlar� seven halk�m�z yine de onu sevdi. Hatta ondan biraz korktuk bile. Sanki her an perdeden ��k�p bize haddimizi bildirecekmi� gibi gelirdi: - Kuzum siz kim oluyorsunuz da benimle b�yle konu�maya c�ret edebiliyorsunuz. Hi�bir kad�n oyuncu seyircinin tapt��� o koskoca j�nleri, herkesin hayran oldu�u o parlak y�ld�zlar� onun rahatl���yla azarlayamad�. Yoksa onu bunun i�in mi sevdik? Ne yapsak da ula�amayaca��m�z, eri�ilmez beyazperde karakterlerinin kar��s�na dikilip, dank diye i�inden ge�eni s�yleyerek, onlar� bir anda neye u�rad�klar�n� anlayamaz hallere getirdi�i i�in mi sevdik? Kim bilir belki de. Lale Belk�s deyince akl�ma hep ince zevkle d��enmi� evler, havuz ba�� partileri, o partilerde elinde viski barda��yla dola��p kendisini k�skan�l�kla s�zenlere k���mseyici bak��larla affeden zarif ve bir o kadar da �ekici bir kad�n geliyor. Sanki o hep bir yerlerden gelir, aya��n�n tozuyla dostlar�na partiler verir, onun d���nda ortal�klarda pek g�r�nmez, hizmet�isi ondan ald��� talimatla kimseyi ziyaret�i olarak kabul etmezdi: - Han�mefendi ��le uykusundalar. Sizi daha sonra kabul edecek. T�rk sinemas� L�le Belk�s� � yeterince de�erlendiremedi. Onun yaratt��� so�uk ama �ekici, ma�rur, ama g�zel, yak�n ama uzak, kendisine tam ula��lacakken birden haddimizi bildiriveren karakterlerin unutulmaz yarat�c�n�n pe�ini kolay, kolay b�rakmamal�yd� sinemam�z. Ama belki de bunu kendisi istedi. Belki de biraz uzakla�may� tercih etti. ��nk� art�k her �ey ortaya d�k�ld�. Pespayelik diz boyu. Sil�h �zentililerin ba� tac� etti�i kabaday� dizilerinin, kim kimi g�zetliyor programlar�n�n, �ark� s�z� diye neredeyse k�f�r yazan s�z�m ona sanat��lar�n ve televolecilerin piyasay� doldurdu�u bug�nlerde zarafet sembol� olan bir han�m elbette ki kendisini geri �ekmek isterdi. Ama ben onu �ok �zl�yorum. Eminim ki sinemam�z�n g�zel g�nlerine tan�k olan herkes o zarif, so�uk ve ac�mas�z kad�n� �zl�yordur. 07-Eyl�l�2005 |
: MEHMET �NVER, �stanbul, 10.Nisan.2006 Di�er bir " k��e yaz�s� i�in " i�in